"KİMİN PARASINI KİME VERİYORSUNUZ?"

CHP'li Bayır, hükümetin uzlaşılmaz bir dış politika izlediğini ifade ederek, ‘‘Sanayicinin rekabet edemez ve ürettiğini satamaz hale geldiğini’’ söyledi.

 

CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Meclis Genel Kurulunda Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı görüşmeleri sırasında CHP Grubu adına söz aldı. Bayır, hükümetin uzlaşılmaz bir dış politika izlediğini ifade ederek, ‘‘Sanayicinin rekabet edemez ve ürettiğini satamaz hale geldiğini’’ söyledi.

BİZ KÖLE OLMAK İSTEMİYORUZ

Hükümetin sanayicileri desteklemediğini ve yalnız bıraktığını ifade eden Bayır, ‘’Serbest bölgelerin kurulma amacının; ihracatı arttırmak ve üretimi teşvik etmek olduğunu biliyoruz. Peki, uygulamada gerçekten üretim sevdalısı sanayicimize yani; istihdam sağlayan, katma değer yaratan, ülkeye döviz kazandıran sanayicimize sahip çıkabiliyor muyuz? Yoksa her yapılan hesap hatasından, bütçe her açık verdiğinde dolaylı vergiyle onları cezalandırıyor muyuz?‘’ sorularını yöneltti.

TİCARET ERBABI KABADAYI OLMAZ

İhracatın %50’ye yakın kısmının Avrupa Birliği ülkelerine yapıldığını belirten Bayır, hükümetin yanlış dış politikasından kaynaklanan sorunlarıyla, ihracata darbe yaptığını söyleyerek, ‘Allah aşkına insan dükkânının en iyi müşterisine böyle davranır mı?’ diyerek tepkisini gösterdi. ‘’Avrupa Birliği ülkelerinden de bize yatırım yapan yabancı yatırımcılar toplam yatırımların % 70’ini oluşturuyor. Yıllarca verilen emeğin sonunda karşılıklı güven ve ilişkilerle sağlanmış bir ticaret, bir ortaklık diğer anlamda, ancak geçenlerde hiç olmasını istemediğimiz biçimde AB’ye “Al oyunu başına çal! Size ihtiyacımız yok.’’ şeklinde ülkemizin birinci ağzından söylemler yapıldı. Yani Türkiye en iyi müşterisi olan AB’ye bozuk attı, restleşti. Allah aşkına insan dükkânının en iyi müşterisine böyle davranır mı? O zaman ürettiğimiz ürünü kime satacağız? Komşularla ilişkilerimizi devamlı bozarsak kim bizden mal alacak, kim ülkemize gelip yatırım yapacak? Eğer yatırımcıya güven vermezseniz, eğer her olayda onlara tepeden bakarsanız kendinizi onlardan koparırsanız, yalnız kalırsınız, yalnızlaşırsınız ve dünyaya kendinizi kapatırsınız. Zorunlu almak zorunda aldığınız yüksek teknolojili ürünleri ithal eder ama kendi ürettiğinizi pazarlayamaz ve satamazsınız. Ticaret erbabı esnaf güler yüzlü olur, kabadayı olmaz, müşterisine kötü davranmaz.’’ Dedi.

SİZ HİÇ TRAKTÖRÜN ARKASINA YAT BAĞLAMIŞ BİR ÇİFTÇİ GÖRDÜNÜZ MÜ?

Lüks tüketim ürünlerinde ÖTV’nin kaldırılması konusuna da değinen Bayır hükümete, kimin parasını kime veriyorsunuz diyerek seslendi. ‘’Bazı tüketim mallarında ÖTV’yi azaltarak ya da kaldırarak geçici olarak, Referandum öncesinde adeta seçim rüşveti gibi verdiğiniz % 8 ÖTV indirimi sağlamış oluyorsunuz, ama halkımızın sizin düşündüğünüz gibi düşünmüyor. Beyaz eşya, elektrikli aletlerin özellikle ithal girdili olanlarında dolar ve avro kurunun artmasından dolayı gelen zamların farkında bu nedenle esnafın işi durma noktasında, sağ elinizle asgari ücrete verdiğiniz zammı, 40 gün sonra sol elinizle kat ve kat fazlasını geri alıyor ve halkı yoksullaştırıyorsunuz. İşin doğrusu bunu bilerek yapıyorsunuz, önce yoksullaştırıp sonra yapacağınız yardıma muhtaç hale getirip, bu şekilde oylarına talip oluyorsunuz. Bakın Biz size yardım ettik, verdik şimdi bize oy verin diyorsunuz. Sanki verdiğiniz yardımı veya zammı cebinizden vermiş gibi kimin parasını kime veriyorsunuz? Dolaylı vergilerle vatandaşın cebinden hortumlananı, yine vatandaşa veriyorsunuz. Verdiğiniz zaten kendi parası devletin parası bu yardım karşılığında oy beklemek haramdır, Haram. 3 Şubat 2017'de bir kararname çıktı. Kararname maddelerinden bir tanesi, yatlar, kotralar, tekneler ve lüks gezinti gemileri için KDV yüzde 18'den yüzde 1'e indirildi. ÖTV sıfırlandı. Evine ekmek götürmek isteyen esnaf hafif ticari aracı alırsa araca 13 bin lira ÖTV ödüyor. Yani, zengin vatandaş alacağı yat için ÖTV'den muaf tutuldu, yata ÖTV yok, hafif ticari arabaya var. Siz bizim aklımızla alay mı ediyorsunuz? Üreten ve emek veren kesimin çıkarlarını korumak sizin asli göreviniz değil mi? Hangi çiftçi kardeşimizin yatı var? Siz hiç traktörün arkasına yat bağlamış bir çiftçi gördünüz mü arkadaşlar? Traktörün arkasına yat bağlayan çiftçi olur mu? Sayın Başbakan meydanlara çıkıp seçim arifesinde "Bu traktörün deposunun yarısını Hükûmet olarak biz dolduracağız." Demecini verdi. Yine aynı Başbakan, Mazota yapılan zamlarla traktörün deposundan yarısını alıp, yatlara verdi. İşte sizin üreticiye, çiftçiye destek anlayışınız bu. Neresi adalet bunun? Sabahın köründe traktörüne binip giden bu insanlar elbette bunun hesabını önümüzdeki süreçte soracaklardır.’’ dedi.

TERÖRİST YA DA ŞEYTANA BENZİYOR MUYUM?

Referandumla ilgili olarak, Bazı kesimlerin ‘Hayır’ oyu vereceklerle ilgili olarak sarf edilen sözlerine de değinen Bayır, ‘’Piyasaya çıkıp referandumla ilgili "'Hayır' diyenler şeytandır." diyorlar, "'Hayır' diyenler teröristtir." diyorlar, ’’Hayır’’ diyenler cehenneme gidecek." diyorlar. Ben "hayır" diyorum, terörist ya da şeytana benziyor muyum? Sadece aklımı kullanıyor ve "hayır" diyorum, "hayır" demeye de devam edeceğim’’ diyerek sözlerini bitirdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri