Banu Pirinçcioğlu

Banu Pirinçcioğlu

TEKİNSİZ KONAK MEYDANI

Aylar önce bir kedimiz öldürüldü.

Bıçaklanarak haince, feci şekilde can verdi.

Yer İzmir Konak merkeziydi.

Olayın olduğu yerin 500 metre ilerisinde emniyet müdürlüğü vardı. Yani aslında güvenliği en yüksek olan bölgelerden biriydi burası. Güvenlikten dolayı kuşun uçmaması gerekirken, cinayet işlendi.

Evet cinayet.

Sadece insan öldürmek midir cinayet? Herhangi bir kalbi atan canlıyı kalbinden bıçaklamayı başka nasıl tanımlayabilirim?

Tekrar edeyim o halde;

İzmir’in göbeğinde emniyet müdürlüğünün hemen arkasında Pirinç Center alışveriş merkezinin az ilerisinde, gece vakti cinayet işlendi.

Kameralara bakıldı, birşey bulunmadı.

Ancak elbette bu bir cinayetti ve ben de devletin bana tanıdığı hak olan cimer üzerinden şikayetimi yaptım.

Gelen yanıtı paylaşmak istiyorum;

“Başvurunuz incelenmiştir.

Varsa bir şikayetiniz;

Başvurunuzda belirttiğiniz konularla ilgili varsa elinizde delil ve belgelerinizle

birlikte en yakın kolluk kuvvetleri ya da Cumhuriyet Başsavcılığı Müracaat Bürosuna başvuruda bulunmanızın

uygun olduğu değerlendirilmektedir.

Bilgilerinize rica olunur.”

Yani diyor ki, eğer delilin varsa git başvur yoksa ben birşey yapamam.

Çok pardon ama, delilim olsa zaten cimere mi yazarım? Tabii ki delilim yok.

Elimdeki tek delil kanlar içinde bulduğumuz kedimiz.

Yeterli mi?

Umut etmek istiyorum. İnanmak istiyorum, olmuyor.

Güvenmek istiyorum. Güvende olduğumu bilmek istiyorum. Ancak bu gelen yanıt bana kendimi güvende değil tehlikede hissettiriyor.

Ben isterdim ki, şöyle bir yanıt gelsin;

Olayın olduğu yerin kamera kayıtları tarafımızca incelenecektir.

Belirlenen bölge için özellikle akşam saatlerinde güvenlik arttırılacaktır.

Hayaller, gerçekler...

Cimerin yanıtından anladığım,elinde kanıt yoksa biz de birşey yapamayız, gelmiş geçmiş olsun.

O halde ne yapacağız? Deliler, manyaklar gece istedikleri gibi cirit atacaklar. Konak meydanı hiçbir zaman güvenli bir yer değildi zaten, olmamaya devam edecek. Ben çocuktum, Konak’ta akşam hava karardıktan sonra kalamazdık. Yok tinerci, yok sapık cirit atardı. Büyüdüm kocaman oldum, hala değişen birşey yok. Işıl ışıl lambalar yakıp çiçeklendirmekle bitmiyor işler malesef.

Dolayısıyla, canımızı seviyorsak hava karardıktan sonra Konak’tan koşarak uzaklaşacağız.

Mazallah cinayete kurban gidersiniz, delil de yoksa kimse katilinizi bulmak için uğraşmaz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar