TÜKETİM VE TEKNOLOJİ DETOKSU ‘MESSY PLAY’

Yeni nesil anneler olarak çocuklarımızın okul öncesi dönemde duygusal ve sosyal zeka gelişimini oldukça önemsiyoruz. Duygusal zeka, EQ kişinin önce kendi duygularını daha sonra karşısındaki bireyin duygularını anlama, sezinleme, yönetme ve yönlendirme becerisinin var oluşudur.Hepimizin karışımızdakine mutlaka en az bir kere kurduğu bir cümledir ‘Empati yap!’ Malesef teknoloji yoluyla öğrenme süreci çocuklarımıza bu beceriyi kazandırmıyor,aksine köreltiyor.

Çocuğunuz sizlerin göğsünü kabartacak kadar zeki olabilir,ancak duygusal zekası yeterince gelişmediyse yaşamındaki başarı merdivenlerini tırmanırken mutluluk teğet geçebilir.Çünkü duygusal zeka kişinin bu yolda zorlukları aşmasında,istenmeyen durumlarla başa çıkmasında çok etkili.Hayatımızın her alanında zaman zaman motivasyona ihtiyacımız olur,kendimiz için doğru olanı,bunun yolunu,yapılması gerekenleri biliriz ama dış etkenlerden motivasyon bekleriz.Bu da bizim zamanımızı çaldığı gibi aslında yolumuzdan alıkoymaya devam eder.İşte bu noktada öz bilinç ve kişisel motivasyon sahibi olmak çok önemlidir.Bu kişiler kendini iyi tanıyan,duygularını farkında olan,kendisini bulunduğu noktaya getiren şeylerin ne olduğunu bilen kişidir ve duygularını hedefe yönlendirme konusunda sıkıntı çekmezler.Başkasından kendisi için motivasyon sağlamasını beklemezler; çünkü kişisel motivasyonları oldukça yüksektir.Doğal olarak bu özellikleri toplum içinde onları bir adım öne taşır ya da olmayı istedikleri yere diyelim.

Bu farkındalıkla 0-4 yaş çocuk sahibi yeni nesil anneler günlük hayatta kaçışımızın olmadığı tüketim çılgınlığı ve teknoloji kullanımına Rotamkids bünyesinde keyifli bir mola veriyorlar.Bu molanın adı ‘Messy Play’.Türkçeye dağınık ve kirli oyun diye çevirebiliyoruz.Bu oyun ortamı daha girer girmez merak ve hayal gücünü devreye sokar.Yönlendirilmemiş,belirli bir amaç olmaksızın çocukların tamamen oyunun içine girerek kendi verdiği kararlarla yürüttüğü oyun saatleridir.

Bir çocuğun dili önce ne ana dilidir,ne de beden dili,bir çocuğun kendi dilidir oyun.

Hangi oyuncağı onların önüne koyarsak koyalım,ne kadar eğlenceli olursa olsun,oyuncağın ne işe yaradığını ve nasıl oynanacağını keşfetmeleri birkaç dakikalarını bile almaz.Daha sonrasında üzerine düşüneceği,arkadaşlarıyla defalarla paylaşabileceği bir şey kalmaz.Kum,su,boya hatta nişasta,kakao,un,makarna gibi oral dönemi bitmemiş bebekler için yenilebilir olan,bu dönemi atlatmış ise duş jelinden tutun da traş köpüğüne kadar bir çok duyusal deneyim niteliği taşıyan ürünle hazırlanmış messy play oyun ortamında çocuklar hayal kurarken,bunları ifade etmeye,deneyim yaşarken bunları kendi yaşıtlarıyla paylaşmaya,deneyimleri bilgiye dönüştürmeye,bilgiden keyif almaya ve bu keyfi duygusal zekaya dönüştürmeye başlar.Böylesi bir ortamda oyunu düzenleyen eğitimci tamamen aynalama yöntemiyle iletişim kurar.Çocuğun kendisini doğal bir şekilde ifade etmesi ve bunun sürekliliğini sağlamak adına bu yöntem oldukça önemlidir.Yöntem hakkında ayrıntılı bilgiyi Oyun Terapisi yazımda vereceğim.Bu tarz bir oyun ortamında kesinlikle teknolojik aletler,ses çıkaran,pilli,kurmalı,ışıklı yani çocuğun dikkatini tek bir yöne çekecek oyuncaklar bulunmaz.Bunun yerine bebekler için en önemli duyu organı olan deri sürekli olarak duyarılır. Yani bir çok farklı yüzeye dokunacağı,keşfedebileceği malzemeler olmalıdır.Nasıl hissettiğini yüzlerinden okumak da bir anne için çok keyifli oluyor.Bunun yanı sıra farklı kokular ve mümkün olduğu kadar tatlar sunulmalı.İşte ancak böyle bir oyun ortamında kendini çevreleyen dünyayı,doğayı,canlıları farkına varabilir.

Dağınık oyun ister aile ile ister diğer çocuklarla olsun sosyal bir etkileşimdir,bu yolla ilişkileri zenginleştirir.Küçük çocuklar sözel olarak kendilerini ifade edemezken nesnelerin ve jestlerin kullanımıyla keşiflerini farklı şekilde paylaşmalarına izin verir ve bunu yapabilmek için de eylemleri boyunca düşünmeleri gerekir,dolayısıyla duygusal zekalarını geliştirirken aynı zamanda bilişlerini geliştirirler.Konuşmaya ve dil becerileri edinmelerine böylesine teşvik edici bir oyun daha yoktur.Üstelik aktiviteler arasında harflerin kullanılması yazılı dile dair bir anlayış edinmelerine yardımcı olur.Dolayısıyla tüm annelere çocuklarıyla birlikte bu deneyimi yaşamalarını tavsiye ediyorum.

Kişisel motivasyonunuzu asla kaybetmediğiniz, yeniliklere açık olduğunuz,keyifli bir hafta olsun.