Tura Turizm Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Öner hayata geçirdikleri indirim kuponu sistemi ile ilgili olarak çeşitli açıklamalarda bulundu. Öner, bu sistemin global bir çok firma tarafından da uygulandığını belirterek ileriye dönük tur satmadıklarının da altını çizdi.

Evde oturup her şeyi devletten beklemiyoruz

Kemal Öner küresel boyutta yaşanan bu krizin turizm sektörünü de derinden yaraladığını ifade ederken devletin gayretli çalışmalarına teşekkür etti. Öner, “Bu kriz karşısında Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi rehavete kapılmayarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Krizin geçmesini beklemek yerine kriz anında harekete geçtik. Her şeyi devletten beklemek yerine sektöre canlılık getirmek için girişimlerde bulunduk, bulunmaya da devam edeceğiz. Ayrıca Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Ersoy’a da sektörün geçirdiği bu zorlu süreci daha kolay atlatabilmemiz için gösterdiği cabadan ötürü minnettarız. Kendisi 7/24 ulaşılabilir olarak günlük ve anlık sorunlara hızla cevap verebilen yaklaşım sergilemiştir. Krizde bizleri ayakta tutabilmek adına Turizm Bakanımız, Ekonomi Bakanımız ve Cumhurbaşkanımız tüm ülkelerden çok daha önce ve çok daha hızlı önlemler almıştır. Destek programlarını açıklayıp yürürlüğe koymuştur. Bununla gurur duyuyoruz” dedi.

Sektördeki köklü geçmişlerinden de bahseden Öner, “1966’dan itibaren aynı adreste olan ve 54 yıldır Türkiye’nin en güvenilir tur operatörü olan Tura Turizm olarak inovatif yaklaşımlarımızla her zaman sektör oyuncularının bir adım önünde yer aldık.  Bugün küresel ölçekte yaşanan gerek maddi gerekse manevi sonuçları oldukça ağır olan bu salgın karşısında ilk günden bu yana müşterilerimiz ile dirsek temasında olmaya özen gösterdik. Yarım asrı aşkın bir süredir küresel boyutta yaşanan ve Tura Turizm olarak alnımızın akıyla çıktığımız yüzlerce krizden bugün de aynı şekilde çıkacağımızdan hiç şüphem yoktur. Ancak yaşanan krizler karşısında attığımız adımlar, aldığımız yenilikçi kararlar her ne kadar tüketicilerimiz tarafından anlaşılıp olumlu karşılansa da özellikle sektörümüzdeki diğer oyuncular tarafından iyi anlaşılmadığını üzülerek gözlemledik” şeklinde konuştu.

Tüketiciler benimsedi sektör anlam veremedi

Geçtiğimiz hafta tüketicilerin beğenisine sunulan indirim kuponlarını da değerlendiren Öner, “Sunduğumuz indirimli kupon kampanyası tüketicilerin diledikleri kuponu satın alarak Haziran 2020 sonrasından 2023 yılı sonuna kadar diledikleri zaman ve destinasyonda kullanabilecekleri bir üründür. Herhangi bir tur programı değildir ve 2020 Haziran ayına kadar satışa sunulmamıştır. Burada sektörümüzde oluşan algının detaylı bilgilendirmelerimizin göz ardı edilmesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Tura Turizm olarak 2023 yılı için hazırladığımız bir tur ya da bir paket bulunmamaktadır. 2022 yılı için de bulunmamaktadır. 1966’dan bu yana yurtdışı turları düzenleyen ve 2019 yılında 40 bin misafiri uzak destinasyonlarda başarı ile gezdiren firmamız önümüzdeki 100 yıl boyunca da yeni turlar düzenlemeye devam edecektir. Sektördeki diğer markaların da çok iyi bildiği gibi uçak firmalarından fiyatlar 362 günde bir alınır. Ancak tüketicimize tur değil indirim kuponu sunulmaktadır. 2021-2022-2023’te de turlarımız devam edecektir. Müşterilerimiz aldıkları kuponları 2023 yılının son ayına kadar istedikleri zaman kullanma hakkına sahip olacaklar. Sağladığımız indirim tutarı kullanılmak istenen tarihte var olacak olan turların ücretleri üzerinden sağlanacaktır. Bu konunun uçak firması anlaşmaları ya da diğer tedarikçiler ile bir alakası yoktur. Cesur olduğumuz doğrudur; cesur olduğumuz kadar dikkatli ve detaycı bir yaklaşımı her zaman şiar edinmişizdir” dedi.

Kupon sistemini ülkemize kazanç sağlamak için hazırladık

Yenilikçi yaklaşımlarla kriz anlarında elimizi taşın altına koymayı biliriz diyen Öner, Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan bir sistem olan kupon sistemini ilk biz keşfetmedik. Bu, sadakat programı uygulayan tüm global firmaların başvurduğu inovatif bir yaklaşımdır. Vizyoner duruşunu her daim tüketicilerine fayda sağlamak için kullanan Tura Turizm olarak böyle bir durumda harekete geçmemiz kaçınılmazdı. Bu kampanyalarımız da ülkemize kriz sonrası avantaj sağlamak amacı ile hazırlanmıştır. Ayrıca yurt dışında yer alan diğer şirketlerimiz aracılığıyla da farklı kampanyalar düzenliyoruz. Düzenlediğimiz bu kampanyalar o ülkelerde gerek sektör gerek resmi kurumlar tarafından büyük teveccühle karşılanıyor. Bu yenilikçi adımlara sektörümüzün bileşenlerinin de aynı şekilde yaklaşmasını ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.  

TÜRSAB çağrımızı dikkate almalı

Uyguladıkları sistemi diğer acentaların da fayda sağlaması yönünde genişletilebileceğini vurgulayan Öner, “Bir çok krizi atlatmış duayen bir turizm firması olarak mevcut tecrübelerimizden yola çıkarak turizm sektörüne katkı sağlayacak şu konuyu da gündeme getirmek isteriz. Oluşturduğumuz bu kupon kampanyası eğer hukuki açıdan bir kısıtlaması yoksa TÜRSAB tarafından genişletilerek istihdam konusunda sıkıntı yaşayan turizm acentalarına fon yaratması için kullanılabilir. Böylece bu küresel kriz karşısında mevcut durumunu korumakta zorlanan acenta firmalarına destek sağlamış oluruz” dedi.

Yaşanılan bu salgın durumunda şirket çalışma koşulları hakkında da bilgi veren Öner, “Tura Turizm bu kriz başladığı günden itibaren istihdamda azaltama, ücretsiz izin ve özlük hakkı kısıtlamalarına tevessül etmemiştir. Mevcut durumda sektördeki tüm meslektaşlarımız ile birlikte evden çalışan personellerimizle müşterilerimizin soru ve endişelerine cevap vermek için 7/24 çalışmaktayız. Yaşanan bu küresel kriz karşısında hem acentalar hem de tüketiciler olarak büyük bir mağduriyet yaşanıyor. Ama bu mağduriyetin de içinden tüm sektörün alnının akıyla çıkacağından şüphemiz yoktur. Mevcut durumu ve zorlukları yok saymıyor ve her türlü desteği vermeye gayret ediyoruz. Kriz sonrası yapılacaklarla ilgili ticari müesseselerin de kendi içlerinde birlik olup vizyoner yaklaşması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.