Bu yaşanmış hikâyeyi okuduktan sonra, kendi dertlerinize bir daha asla aynı gözle bakamayacaksınız.

28 yaşındaki genç kadın, Bhoomi Chauhan, Hindistan tatilini tamamlamış, büyük bir heyecanla evine dönmek için Air India’nın AI171 sefer sayılı uçağına binmeye hazırlanıyordu.

Yolda her şey yolundaydı… Ta ki şehir trafiği bir anda kabusa dönüşene kadar.

Havalimanına vardığında saat 12:20 idi.

Uçağın kapıları kapanalı sadece 10 dakika olmuştu.

Online check-in yapmış olmasına rağmen, havayolu yetkilileri onu uçağa almadı. Genç kadın perişan oldu. Yetkililere yalvardı, yakardı ama sonuç değişmedi. Kalbi kırıldı. Gözyaşları içinde havaalanından ayrıldı.

“Uçağı kaçırdığımda yıkılmıştım. Tek düşündüğüm şey, ‘Keşke yola biraz daha erken çıksaydım’ oldu.” dedi…

Sürücüsüne kızdı. Kendine kızdı. Şehre küstü.

Ama sonra…

Felaket haberi geldi.

O binemediği uçak, kalkıştan sadece 30 saniye sonra yere çakıldı.

270’ten fazla can… Bir anda yok oldu.

O trafik…

O nefret ettiği trafik…

Hayatını kurtarmıştı.

Hayat bazen bizi geciktirir.

Bazen kahvemizi döker…

Bazen bir toplantıyı kaçırmamıza sebep olur…

Bazen çok çalıştığımız bir sınavı kaybettirir…

Bazen bizi üzer, ağlatır, öfkelendirir…

Ama ya bu “talihsizlikler”, aslında görünmeyen bir koruma kalkanıysa?

Ya hayat, sen fark etmeden seni binlerce kez kurtardıysa?

Bu yüzden sevgili dostlarım, arkadaşlarım, okurlarım…

Bir daha işler yolunda gitmediğinde;

Dur.

Gözlerini kapat.

Sakinleş.

Derin bir nefes al.

Çünkü “şanssızlık” sandığın şey… belki de mucizenin ta kendisidir.

Bhoomi’ye uzun ve sağlıklı bir yaşam dileyerek Türkiye’den sevgilerimizi gönderiyor ve o uçakta hayatını kaybeden tüm masum ruhları rahmetle anıyoruz.

Bu hikâye, size her zaman; sadece 10 dakikanın hatta bazen saniyelerin bile hayatla ölüm arasında ne kadar ince bir çizgi olduğunu hatırlatsın…

“Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi” filmindeki ünlü “kader sahnesi”ni de youtube’dan bulup izleyin…

Anlatmak istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız…

“Her şerde bir hayır vardır!” diye boşuna dememiş atalarımız.

Şu üç kuruşluk dünyada önce hislerinize, sonra da kaderinize güvenin…

Gerisini yaşayın gitsin…

Kaderinizde ne varsa, inanın hepsi yaşanıyor,

Kaderinizde yoksa, vardır onda bir hayır…