Balbay, söz konusu bölme girişiminin Milli Eğitim Komisyonundaki tartışmalarının ve iktidar tarafından yapılan değişikliklerin bir çaresizlik hali olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Önce Çapa’nın İstanbul Üniversitesi’nden ayrılacağı açıklandı. Oradan tepki yükselince, Çapa yerine Cerrahpaşa’yı ayırma kararı aldılar. Metinde Cerrahpaşa’nın yeni kurulacak İbni Sina Üniversitesi’ne bağlanacağı söylendi. Cerrahpaşa’dan da tepki yükselince, İbni Sina adından vazgeçip Cerrahpaşa Tıp’ı Cerrahpaşa adında kurulacak üniversiteye bağlama kararı aldılar. Salt bu durum bile ilkesiz, rastgele gidişin göstergesi. Gazi Üniversitesi, cumhuriyetin sembolü, İnönü de aynı şekilde. Anadolu’nun öteki illerinde kurulacak yeni üniversitelere destek veriyoruz. Ancak onlarla birlikte dünya markası olmuş üniversiteler niye bölünüyor? Komisyonda saatlerce bu sorunun yanıtını aradık, tatmin edici yanıt bulamadık.”

Balbay, dünyada bin yıllık üniversiteler olduğunu anımsatarak, “Bunların en büyük gücü, kökleri, kurumlaşmaları ve gelenekleridir. Söz konusu üç üniversite on yıllar boyunca adım adım büyüyor, markalaşıyor. Bunlara kıymayın” dedi.

Balbay hükümete şu çağrıyı yaptı:

“Yaydan çıkan ok, ağızdan çıkan söz, geçen zaman geri gelmez. Üniversitelerle ilgili son söz bu hafta Meclis’te söylenecek. Gelin bir kez daha düşünün. Bölme kararından vazgeçin. Şu anda söyleyebildiğiniz tek şey, ‘çok büyüdüler, bölmek gerekti!” Haşa, biri çıksa bu ülke çok büyük, yönetmekte zorlanıyorsunuz, demeye kalksa ne dersiniz? Olabilir mi? Bu gerekçe, gerekçe değil. Atacağınız adım, bir markayı yaralayacak, bir tarihi tahrip edecek, binlerce öğrenciyi, öğretim üyesini, mezunu acıya boğacak. Değer mi? Üniversiteler, babanızın çiftliği mi miras gibi ortadan ikiye bölüyorsunuz?”