Üretra darlığının ne olduğundan kısaca bahseden Bozkurt, "Üretra darlığı, üretra yüzeyini kaplayan doku ve üretrayı çevreleyen süngerimsi dokuda gelişen hasara bağlı olarak oluşan üretra çapında daralma ile karakterize klinik tabloyu ifade etmektedir. 1 santimetrenin altında kısa bir segmenti etkileyebildiği gibi, tüm üretrayı etkileyen çok uzun üretra darlığı olguları olabilmektedir. Genellikle ön üretra bölgesinde gözlenmektedir" dedi.

Hastaların kendisine işeme sıkıntıları ile başvurduğunu söyleyen Ozan Bozkurt, "Hastaların işemeyle ilgili bazı rahatsızlıkları oluyor. Örneğin idrar akım hızında azalma ve incelme, ıkınarak işeme, çatallı işeme, işeme bittikten sonra damlama şeklinde idrar kaçırma, sık sık işeme, ağrılı işeme, idrar yolu enfeksiyonu ya da cinsel ilişki sonrası boşalmada zorluk ve hacim azalması gibi durumlardan bahsediyorlar. Bu belirtiler üretra darlığına işarettir” dedi.

Doç Dr Ozan Bozkurt hastalığın tanısı için: “Üretra darlığının tanısında en iyi yöntem retrograd üretrografidir. Dış üretra ağzından enjektör yardımı ile verilen kontrast madde ile gerçekleştirilmektedir; üretra darlığının yeri ve uzunluğu konusunda önemli bilgiler sağlayarak tedavi seçenekleri açısından oldukça yardımcı olan bir incelemedir. Bunun dışında tanıda yardımcı olarak gereken durumlarda ultrason ve MR ile inceleme mümkün olabilmektedir” şeklinde konuştu.

Üretra darlığında tedavi seçenekleri nelerdir?

Üretra darlığı tedavisinin seçeneklerinden bahseden Doç.Dr.Ozan Bozkurt: “Üretra dilatasyonu, üretra içerisinden metal veya plastik bir sonda yardımı ile dar segmentin genişletilmesi işlemidir. İnternal üretrotomi yönteminde, anestezi altında ön üretradan bir endoskopik görüntüleme sistemi yardımı ile dar segmente ulaşılır ve darlık açılır. Fakat bu iki yöntem kısa dönemde rahatlama sağlayabilmekle birlikte girişim sonrası dönemde üretra darlıkları tekrarlama eğilimi gösterirler. Üretroplasti dediğimiz yöntem ise anestezi altında hastalıklı üretra bölgesinin çeşitli teknikler yardımı ile onarılması ile tekrarın önlenmesini amaçlayan kompleks bir operasyondur ve genellikle ağız içi bölgeden yapılan bir doku nakli ile gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle mutlaka bu konuda özelleşmiş ve deneyimli kişilerce yapılması önerilmektedir. Semptomların giderilmesi ve tekrarlayan üretra darlığı durumunun önüne geçme açısından diğer yöntemlere göre çok yüksek başarı oranına sahip olup neredeyse kaçınılmaz olarak her üretra darlığı hastasına önerilmesi gereken ve kalıcı çözüm olasılığı sunabilen tek yöntemdir. Üretra darlığının yeri, uzunluğu ve sıkılığı göz önünde bulundurularak çeşitli teknikler kullanılabilir” dedi.