Bu problemlerin tamamı biyolojik saatinizin nasıl çalıştığı ile ilgili. Tüm bu sorunlarınızdan kurtulabilmek için 21 gün yeterli.Avrasya Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Burak Berber, 21 günde vücut saatinin değişip değişmeyeceğine dair önemli bilgiler veriyor.

Vücut saatinizin nasıl işlediğini biliyor musunuz?

Sirkadiyen ritim olarak da bilinen biyolojik saat, davranışlarımız ve bedensel işlevlerimiz üzerinde belirleyici rol üstlenen güçlü bir olgudur. Vücudun hemen her hücresi bir saate bağlıdır. Şöyle ki, ruh halimizden hormonlara, metabolizmamızdan vücut ısımıza kadar her şey biyolojik saate göre yani sirkadiyen ritme göre işler. Vücut sabah ve akşam olarak o kadar kusursuz bir ritimde çalışır ki, bu ritmin bozulması bazı sorunları beraberinde getirebilir. Haliyle vücut saatinde yapılacak değişikliklerde mutlaka hazırlık yapılmalıdır.

Sirkadiyen ritim, normal 24 saatlik dilimden biraz daha farklı işler. Çünkü vücudun biyolojik saati 24 saat, 30 dakikadır. Bu durum ise her gün 30 dakika daha geç uyuma ve uyanma eğilimi göstermemize neden olur. Bu ritim düzenlenmezse bir kayma meydana gelir ve sürekli alarma giden elimize karşı koyamaz hale geliriz. 

Biyolojik saatimizi düzenlemek mümkün mü?

Her şeyde olduğu gibi biyolojik saatimizi ayarlamak için bazı alışkanlıkları değiştirmemiz gerekir. Sabah, saat 07.00 -09.00 arasında en verimli olduğunuz saatlerin başında geliyor. Özellikle de daha iyi bir psikoloji için ideal olan sabah saatlerinde alarmı sürekli ertelememek için yapmanız gereken gece perdeleri açık bırakmak. Bu şekilde sabahın ilk ışıklarıyla yeni bir günü selamlayabilirsiniz. 

Biyolojik saatin düzenlenmesi için en temel bileşen uykudur. Özellikle de sabah zor uyananların günün geri kalanında da daha verimsiz bir gün geçirdikleri aşikarken uyku düzeninin çok iyi ayarlanması gerekir. Bir gün sabahlara kadar ayakta durup ertesi gün vurup kafayı yatmak ne yazık ki biyolojik saatin düzenlenmesini sağlamıyor. Süreklilik biyolojik saat için çok önemlidir. Dolayısıyla her gün aynı saat aralığında en az 6-8 saat uyumak biyolojik saati düzeltmek için çok önemlidir.

Biyolojik saati değiştirmek için bir diğer önemli etken ise düzenli beslenmedir. Biyolojik saat, gün içinde yaptıklarımızdan yorulacağı için gerekli enerjiyi sağlamak amacıyla düzenli ve dengeli beslenme ile enerjiyi yerine koymak gerekir.

Ne, ne zaman yapılmalı?

Verimliliğin en düşük olduğu saatlerin başında saat 01:00 -02:00 gelmektedir. Bu saatte çalışmayı tercih etmek çok doğru bir karar değildir. Bu saatlerde görme kalitesi düşük, refleksler zayıftır. Saat 03:00’da ise melotonin seviyesi yüksek olduğundan kişinin enerjisi düşüktür, kararsızlık hakimdir. Bedensel olarak içe dönüktür. Saat 04:00’da vücut uyanmaya, yeni bir güne hazırlanmaya başlar. Enerji üretilmeye başlar, kan basıncı yükselir. 05:00-06.00 saatleri arasında vücut yeni bir güne hazırdır. Gece boyunca kaybedilen enerji tekrar yerine konulur. Enerji ve protein sentezlenir.

Saat 07:00’de organizma uyanmasına rağmen hala zayıftır. Eklemler hala soğuktur. Sindirim sistemi çok iyi çalışır. Saat 8’de nabız ve tansiyon yükselmeye başlar. 09:00- 11:00 arası en verimli olunan andır. Kısa süreli bellek çok iyi çalışır. Konsantrasyon seviyesi çok yüksektir. Karar vermek için en ideal zamandır. 12.00-14.00 arası yorgunluğun başladığı zamanlardır. Dikkat dağılabilir, uyku bastırabilir. Saat 15:00 kişinin en mutlu olduğu zamandır. Mutluluk hormonu en süt seviyeye çıkar. ikinci en verimli dönemdir. 

16:00-17:00 arası kasların durumu çok iyidir, adrenalin seviyesi yüksektir. Organlar yüksek performansta çalışır. Beyin-kas koordinasyonu kusursuzdur. Saat 18:00’de yorgunluk başlar. Vücudun ihtiyaç duyduğu şey, güzel bir akşam yemeğidir. 19.00-20.00 arası vücudun uykuya hazırlık yapmaya başladığı saattir. Kan basıncı azalır, mide hareketleri devam eder. saat 21:00 yemekten uzak durulması gereken saattir. Çünkü bu saatten sonra alınan her besin midede öğütülmeyeceği için çöpe dönüşür. Saat 22:00 vücut bağışıklık sistemi etkin çalışır. Saat 23:00 uyumak için ideal saattir. Rahatlama ve sakinleşme başlar. Saat 24:00 ise vücudun kendini onarma ve yenileme zamanıdır.
 
21 gün mucize mi, bilim mi?

Tüm bunlara uymak bu saatlere göre vücut saatini değiştirmek için 21 güne ihtiyacınız olabilir. Peki, nasıl?

Psikolojik eşik, yeni alışkanlıkların edinilmesi için yaşanması gereken kuluçka dönemidir. Sihir değil bilim; 21 gün mucizesi… Daha önce de sıklıkla duyduğumuz ancak gerçekliğinden emin olmadığımız 21 gün eşiği, bilimsel olarak kanıtlanan ve hücrelerle ilgili olan bir durumdur. Psikolojik olaraksa temeli; davranış, düşünce veya duygunun 21 gün boyunca devam etmesi halinde kurulan yeni nöron bağlantısı sayesinde alışkanlık haline gelmesine dayanır. Kısacası, içinde düşünce ve duygu barındıran hücrelerin yıkılması ve yerine yeni hücrelerin oluşması için gereken süre tam olarak 21 gündür. Dolayısıyla vücut saatini değiştirmek için geçilmesi gereken ilk eşik 21 günlük kuluçka dönemidir.

21 gün boyunca bilinçaltına yeni düşünceler ekmeye başlayın.

Değişimin dilini öğrenmek, hayatımızda bir yenilik ve alışkanlık yaratmak için etkili bir başlangıçtır. Bu başlangıca dahil olmak için kişinin öncelikle kendi farkındalığını oluşturması gerekir. Bu nedenle bilinçaltındaki kötü düşünceleri yok etmek için yeni bir düşünce ekmek gerekiyor. Yani, 21 gün boyunca aynı düşünceyi bilince ekmek gerekir. Bu şekilde bilinçaltı ekilen düşüncenin gerçekliğine inanır.

Bu sizin projeniz

Vücut saatinizi değiştirmek istiyorsanız öncelikle bu işe bir proje gözüyle bakın. Sürekliliğe ve tekrara önem gösterin. Burada önemli olan ilk adımı atmak ve devamını getirmek. Sabırlı olun ve bu projeyi en iyi şekilde teslime etmek için 21 gün boyunca devam edin.