Aysel Ateş Abdullazade

Aysel Ateş Abdullazade

Yaşamın felsefesi

Yaşamak nedir? - diye düşündüğünüz oluyor mu zaman zaman? Neden ve nasıl yaşıyoruz? Doğru mu yaşıyoruz? Öyle rastgele yaşamak için mi bu dünyadayız? Yaşamak dediğimiz kavram çalışmak, yemek, uyumaktan mı ibaret?

Şaman öğretilerine göre yaşamak çok değişik kavramlarla algılanıyor. Hiç duydunuz mu? Çoğunuzun ilk kez duyduğunu biliyorum. Öyle ise bir kahve yap da, Şamanlara göre yaşamak neymiş görelim.

"Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz"

Bunu şöyle izah edebiliriz; doğada her şey birbiri için vardır. Birinin mevcudiyeti diğerinin yaşamını sağlar. Mesela nehirler kendi suyunu içemez, ağaçlar kendi meyvesini yiyemez, çiçekler kendileri için kokmaz, Güneş kendisi için ısıtmaz.

Tam olarak şudur; nehir suyu ağacın kurumaması için var. Ağaçların meyvesi canlıların gıdasını temin etmek için var. Çiçeklerin güzel kokusu da başka canlılar içindir. Güneş, doğa ve canlılar için sıcaklık sağlar.

Ve toprak kendisi için doğurmaz. Düşündüğünüzde çok yüce bir fikir olarak gelmiyor mu size de? Üstünde gezdiğimiz toprak bile kendisi için değil, başkalarının yaşamı için mevcuttur, faaliyettedir. Yani doğanın ana kanunu; her şeyin birbiri için yaşamasıdır.

"Ders, sen öğrenene kadar tekrarlanır"

Bazen diyoruz ya, bu neden hep benim başıma geliyor? Aslında öğrenmediğiniz için geliyor. Yeni dersin başlaması için alttaki dersi çok iyi öğrenmeniz gerek.

"Her şey senin yansımandır"

Birini çok seviyor ya da nefret mi ediyorsun? Aynaya bakmalısın. Çünkü bu senin yansımandır. Farkında olmadığın, içine bastırmış olduğun şeyler karşındaki kişi ile birebir olduğundan dolayı o sevgi ve nefrete sahipsin. Sen ne isen herkes odur.

"Düşündüklerin hayatına geliyor"

Düşünce olarak güzel ve ya çirkin her şey bir süre sonra hayatına gelir ve sen onu yaşarsın. Düşünce gücü ile hayatına çektiğin şeylerin farkında olmalısın. Bu yüzden aklından, zihninden ve hayalinden geçen her şeye özenle ve detaylı şekilde dikkat etmelisin. Çünkü hayatın senin düşündüklerindir.

İnsan dediğimiz ruh ve bedenden ibaret canlıdır. Maddeyi yaşayan maneviyat da diyebiliriz. Maneviyatınız ne kadar olgun, doymuş, huzurlu, sakin ve güzel ise maddeyi o kadar değerli ve eşsiz yaşarsın. Bedenine iyi bakmalı olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Ruhunun kalıbı olan bedenin çok değerli çünkü. Kabın ne kadar temiz, arınmış ve renkli olursa, ruhun o kadar özgür ve mutlu olur. Ruhunun mutluluk seviyesi senin yaşamını etkileyen ilk şeydir. Çünkü seni yaşatan şey ruhundur.

Yaşamak budur işte. Şamanlar birçok öğreti gibi bunu da çok nacizane ifade etmişler. Oldukça dolgun ve ihtişamla yaşamanızın temennisi ile esen kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar