Aysel Çakıroğlu

Aysel Çakıroğlu

ZİFİRİ KARANLIK

Sevmiyorum seni diye başlamak istiyorum sözlerime, Sözlerimin dizelere, dizelerin de yüreklere aktığı bu akşamda. Her akşam olduğu gibi bu akşamda dertliyim ve yalnızım. Oturdum masama, aldım elime bir kadeh ayran içiyorum uykum gelsin diye. Her şey geliyor da bir sen gelmiyorsun bedenime. Kelimeler dansa kalkıyor sanki masanın üzerindeki zeytin, peynir, ekmekle. Bizimkisi fakir sofrası zaten, reçeli süreriz ekmeğe, çok tatlı gider bu acının üzerine. Üstüne de bir demli çay, bir de sigara, değme keyfine desem de, aklım hep sende.

Gecenin zifiri karanlığı içinde bir gün kaybolacağım zannediyorum kendimi, Meğerse gece değilmiş karanlık olan, benmişim hem de aydınlıklar içindeki Zifiri Karalık. Seni sevmediğim için zifiri karanlık ruhum. Tüm ışıkları sönmüş bu kalbimin, Sanki biraz da soğuk, kombisi kapanmış galiba yüreğimin. Yanmıyor bu gece nedense. Her gece yanar dağ gibiydi yüreğim, kükreyen aslan yanında halt etmişti, bu gece süt dökmüş kedi sanki. Saatlerin birbirini kovaladığı, günlerin hızlıca geçtiği, ayların artarda geldiği, yılların birbirini yakalamak için koştuğu, bu bilmem ne dünyasında, zaman denen şey bir bende durmuş. Akrep ve yelkovanın tik tak dediği sayıyorum sanki.

Dışarıda da hafif bir rüzgâr, kar yağıyor lapa lapa, dolunayın altında yürüyorum, gülücük gibi insana dokunan bu nisan yağmuru altında güneşleniyor ruhum. Aniden bir korku ile uyanıp rüyama gülüyorum. Çok garip rüyalar da görüyorum bu aralar. Geçen gün koyunların kurtları yediğini, kurtların aslanlara meydan okuduğunu, hatta köpeklerin de dünyaya hükmettiğini gördüm ve çok şaşırdım. Neyse bunlar boş işler, asıl mevzu seni sevmiyorum artık onun için karanlığım her ne kadar aydınlık görünsem de.

İçimde kelebekler falan uçmuyor, bildiğin kargalar basmış dört bir yanımı. Mis kokular falan da gelmiyor benden, Meram Belediye çöplüğü gibi kokuyorum. Üstüm başımda temiz değil, pantolonum yırtık, tişörtüm kirli, yıllarım da yorgun. Ne kadar ağır geliyormuşsun meğer bana, hayat ne kadar acımasızmış. Gel diye dua ettirir, sonra git diye yalvarttırır. İlk önce sevdirir sonra nefret ettirir.

Ne garip bir gece, Şimdi sabaha kadar oturunca insanın karnı acıkıyor, mecbur kalkıp bir şeyler yemek gerek sonra aç aç nasıl uyunur. Bütün geceyi uykusuz geçirmemek için mutfağa gidiyorum. Mutfakta ne göreyim çatallar, kaşıklar, tabaklar el ele halay çekiyorlar, hallerinden ne kadar memnunlar, ne kadar mutlular, zaten bir biz insanlar mutlu olmadık bu hayatta. Ayran da uykumu getirdi, saat de zaten imamın mikrofonu eline aldığı an, birazdan çağıracak camiye gitmeyen bizleri, Ben de yatayım artık, sabah oldu zaten.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.