Zor olan gazeteci olmak değil, çalışan gazeteci olabilmek!

Zor olan gazeteci olmak değil, çalışan gazeteci olabilmek!

Ali Eyce yazdı...

Gün geçmiyor ki,  mesleğim olan gazetecilikle ilgili bir kötü haber duymayayım. Yine gazeteci, yine gazete, yine işten atılma ve yine işsiz gazeteci.

Gazeteci olmanın, gazetecilik yapmanın zor olmadığı, gazeteci kalabilmenin zor olduğun dönemleri yaşıyoruz maalesef.

Kurumsal kimliğe güvenerek işe giren genç gazeteciler,  kurumsal kimliğin ağırlığında ezilerek, büzülerek gazeteci kalmayı başarıyorsa da,  kişiliklerinden, düşüncelerinden ve ekonomik ihtiyaçlarından her gün ödün vermek zorunda kalıyorlar.

Cumhuriyet Gazetesi’nde çalışan, eski çalışan ve yeni çalışan,  Cumhuriyet Ege eki’nin çıkmasıyla farklı bir gazetecilik heyecanı içine giren 4 meslektaşımızın, bayram öncesi işsiz kalması,  sizinle çalışmak istemiyoruz diyen zihniyetin ‘Neden?’ sorusuna cevap daha verememesi gazetecilik adına yeni bir kötü sayfa haberi oldu.

Gazeteciliği, kapitalist ekonomik sistemi içinde bitiren bana göre iki unsur var. Birincisi kamuoyunun çok ama çok önemsediği, değer verdiği gazetecilik maalesef ülkemizde yasalarla koruma altında değil. 

Eli kalem tutan, gözü gören, üç beş kişiyi de tanıyabilen herkes gazeteciyim diyerek piyasa ekonomisinde yerini alabiliyor.

Piyasa ekonomisi diyorum,  zira bunların bularak, yazarak, haber yaparak kamuoyunu bilinçlendirmek, bilgilendirme gibi bir görevleri asla ve asla yok.

Onların ki, kısa gün gazeteciliği.

Haber yaparsam ilan şemsiyesi adı altında paranı alırım,  ilan şemsiyesi adı altında paranı alamazsam haberini yaparım.

Haberin iyi veya kötü olmasının,  kime,  ne bilgisi verdiğinin onun için zerre önemi yoktur. Onun için önemli olan haberin iyisinden,  haberin kötüsünden gelecek olan maddi beklenti.

Gazetecilik mesleğini hem yasal olarak, hem de ekonomik olarak böylesini boşluk içinde bırakanlar, haberler kendisine dokunduğunda gazetecinin aslında kim olduğu, ne yapması gerektiğini hatırlaması ise ayrı bir komik durum.

Öküzünü sağlam kazığa bağlamayan besicinin, ‘Öküzümü çaldılar, suyuna da pilav pişirdiler’ diye ağıtlar yakması gibi.

Dijitalleşen medyanın sayısal olarak gazetecilik mesleğine en büyük darbeyi indirdiği andan beri, dijital medyaya sahip olup, gazetecilik oynayanlara birileri dur demezse, bir gün milyonları bulan dijital medyanın ortak hedef haline gelebilirler.

Günümüzde artık zor olan Gazeteci olabilmek değil, Gazeteci olarak bilinmek ve kalabilmek!

Yalanı herkes dinler, doğruyu ise herkes sever.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.