1990 ÖZAL, 2018 ERDOĞAN​

Ortadoğu’nun savaş alanına dönmesinin başlangıç tarihi 1990...

1990’dan sonra Ortadoğuda kan bir şekilde diyemeyeceğim; ABD’nin ihtiyaçlarına, beklentilerine ve planlarına göre de hiç durmadı.

O tarihte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı merhum Turgut Özal’dı.

Türkiye’nin yirminci yüzyıla girişini sağlayan ve gelişme temellerini atan kişi.

Başbakan Özal, o dönemde Ortadoğu’da ABD’nin göz diktiği ihtiyaçlarını, beklentilerini ve planlarını biliyordu.

Bildiği için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, ABD öncülüğünde koalisyon güçlerinin Irak’a girme kararı alması üzerine, Irak’a kuzeyden de Türk Ordusu’nun girmesini ve Türkiye’nin güneyinde masaya yatırılacak planlarda masada olmasını istedi.

Ancak o dönem sosyal demokrat çizgide olanlar, ‘Savaşa Hayır’ sloganıyla tezkerenin meclisten çıkmasına engel oldular.

Sonuç : ABD Irak’ı işgal etti, her türlü planını devreye soktu, bütün petrol kuyularını şirketlerinin eline verdi, Türkiye olarak biz de olan biteni seyredip, durduk.

Bizim televizyondan canlı yayınla seyrettiğimiz savaştan sonra, ABD’de var dediği ve dünyayı korkuttuğu kimyasal silahları Irak’da bulamadı ama ihtiyacı olan petrol kuyularının kontrolünü eline geçirerek, sömürmeye başlamış oldu.

Aradan yılar geçti, Ortadoğudaki ateş Suriye’ye sıçradı.

Orada yapay ve yapay olmayan terör örgütleri silahlandırıldı.

Ardından, terörle mücadele adıyla ABD, Rusya başta olmak üzere, Suriye’nin kuzeyi, Türkiye’nin güneyi, bir çok ülkenin silahlı güçlerinin geldiği yer oldu.

Rusya’nın korumasında olan Suriye’nin iktidarı yerinde kaldı ama Suriye’nin kuzeyinin kan gölüne dönmesine her devlet gibi onlar da ses çıkarmadılar.

Türkiye Cumhuriyeti, 1990 yılında yaşadığı tezkere yanlışlığını 2018 yılında yapmadı.

‘Bir gece ansınız gelebiliriz’ diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle Türk Silahlı Kuvvetleri, önce Cerablus’a, sonra İdlib’e ve en sonunda da Afrin’e girme kararı aldı.

Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin idaresini elinde tutan iki lider olarak aralarındaki tek fark, Erdoğan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sınır dışı operasyonlar için izin alacak kadar siyasi gücü elinde tutabiliyor olmasıydı.

Erdoğan’ın TBMM’deki siyasi gücü Turgut Özal’ın da elinde olsaydı Türkiye, Suriye’de olduğu gibi Kuzey Irak’ta haklı operasyonları yaparak, belki Ortadoğu’da bugün hala devam eden kanın da durmasına dahi sebep olabilirdi.

Bazen savaş kararı almak, barış kararı alınmasının nedenidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.