Ali EYCE
BAŞKAN ERDOĞAN FOTOĞRAFI!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un, söylediği cümleyi biraz siyasetin içinde bulunanlar açısından açmak gerekli.
Bu cümle, öylesine söylenmiş, içinde bir ders çıkarılmaması gereken, kimseye de dokunmayan bir cümle değil.
Ne demiş Sayın Kurtulmuş, “Öyle bir döneme giriyoruz ki Erdoğan'ın resminin arkasına sığınarak siyaset yapma devri geride kalmıştır. Kurtulmuş AK Partili siyasi aktörlerin halkın içinde bulunması gerektiğini ifade etti.”
Nokta.
Siyasetin bittiği değil, başladığı nokta.
Recep Tayyip Erdoğan, şahsına muhasır Türkiye’nin ve hatta dünyanın tanıdığı, takdir ettiği bir siyasetçi ve bir lider.
Öyle olmasaydı, demokratik seçme hakkını kullanan insanların çoğunluğu, 19 yıldır bir ülkede Başbakan, Cumhurbaşkanı seçilip, ülkenin idaresi ona ve onun görevlendirmeyi uygun gördüğü insanlara verilmezdi.
Hala geçtiğimiz gün açıklanan bir ankette, mevcut siyasi partilerin ve liderlerinin topladığı oylarda daha fazla oy alacak kadar da seçmenin gözünde güçlü durumda.
Peki, AK Parti’nin içinde bulunan bu lider siyasetinin neresindeler.
Fotoğrafında mı?
Yaygarasında da mı?
Yaşayarak, yaşatarak katkı koyan tarafında mı?
Bir dünya lideriyle fotoğrafınızın olması düşüncesi şüphesiz ki insan doğasında en güçlü güdüdür.
Ama siz eğer bu liderin başında bulunduğu siyasi hareketin içinde iseniz, siyasette yapacağınız şey onunla bir kare fotoğraf karesi kurtarmak ve onu kullanmak değildir.
Sizin yapacağınız şey, onun fikirlerini ve düşüncelerini anlayıp, onun kadar olmasa da, onun ve yönettiği partisini temsilen karşısına çıktığınız insanları, seçmenleri mutlu etmek, varsa sorunlarını çözmek ve varsa ihtiyaçlarını giderebilmektir.
Bulunduğunuz ve oturduğunuz yerde, kendi egonuzu tatmin etmek, kendinize şahsı münhasır bir liderlik edası yüklemek, sadece sizi mutlu eder.
Bu büyük hayaller kurup, küçük düşünüp, ‘Bir gün gelip, siyasetin içinde ben de yok olacağım nasılsa’ diye korkarak düşünen ve günü kurtaran siyasetçi olmak, sadece sizi mutlu eder.
Siyaset, kendini mutlu etmek değildir!
Siyaset, sana oylarıyla görev veren insanları mutlu etmektir.
Bu yüzden, siyasi partilerin liderinden sonra hayatına devam edebilmesi, partisinden güç alan değil, partisine güç veren insanların var olmasına bağlıdır.
Yoksa lider gider, parti biter!
Siz siyasi gazi olursunuz, içini zamanında dolduramadığınız o fotoğrafta karesi de elinizde mazi olarak kalır!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.