Evlenmek gibi boşanmak da doğal bir olgudur. Peki boşanma sürecine nasıl giriyoruz ? Sebepleri neler? Boşanmak istemeyen çiftler neler yapmalı?

Günümüzde boşanmanın en büyük sebepleri anlaşılmamak, onaylanmamak ve kabullenmemek. Bir çok çift birbirlerini sevmesine rağmen bu unsurlar eksik kaldığında ilişkiyi sürdürmekte zorlanıyor hatta boşanma kararı alıyorlar. ‘’Sevmenin yanı sıra beni anlamanı, beni görmeni istiyorum, kim olduğumu kabul etmeni veya saygı duymanı ve desteklemeni istiyorum Bu benim kendi öz değerim ile ilgili bir şey bunların hepsi bir arada olunca kendimi güvende, emniyette ve kendimi değerli hissediyorum.’’ bu cümleler boşanmak istemeyen bireylere ait.Diğer türlü eşler bu ilişkide kendilerini tam kabullenilmiş hissetmiyorlar. Bu da ilişkiyi zedeliyor, aralarındaki problemlerin gün yüzüne çıkmasına sebep oluyor. Kabullenmedikleri zaman da değersiz, yetersiz bunlara bağlı olarak utanç hissetmeye başlıyorlar üstelik bunları birbirlerine anlatamıyorlar. Bunun yanı sıra evliliğin sürdürülebilir olması için gereken 5s1i kuralı vardır. Nedir bu 5s1i kuralı; Saygı +sorumluluk + sex + sohbet +sosyallik +İlgi. Bu 6 unsur bir araya geldiğinde ancak sağlıklı bir ilişki kurulabilir.  Sevgiyle başlayan ilişkiler zamanla alışkanlık ve bağlılığa dönüşebiliyor. Alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyen, konfor alanından çıkmak istemeyen bireyler boşanmak istemeyebilir. 

DUYGUSAL BAĞIMLI OLABİLİRSİNİZ DİKKAT 

Boşanmadan önce gerçekten aşık mısınız yoksa duygusal bağımlı mısınız bu ayrım yapılmalı öncelikle. Peki duygusal bağımlı diye kime denir ?

Duygusal bağımlılık resmen bir hastalık olarak kabul edilir. İlişkilerde, bir kadına, bir erkeğe, ebeveynlere, bir arkadaşına (önemli duygusal teması olan herkes) duygusal bir bağımlılık olabilir.

Bu duygusal olarak bağımlı insanlarda bir sabittir. Onlar kendilerine karşı acımasız, çok hırpalanmış bir öz imgeleri var ve sebeplerine, kendilerine gelenlere atfetme tarzları, kötü bir şey olduğunda kendilerini suçlamalarına ve kendilerine iyi bir şey olduğunda, şansı ya da başkalarını atfetmelerini sağlar.Duygusal olarak bağımlı insanlar sürekli şüphe eder ve eylemleri kararsızlıkla işaretlenir.

Duygusal olarak bağımlı kişilerin, etraflarında meydana gelen kötülüğün kendi suçu olduğunu düşünürler.Batı toplumlarında, duygusal olarak bağımlı insanlar romantik aşka şiddetle inanır, çünkü iki kişi arasındaki kesin bağımlılığın bağını ifade eder.Bu tür bir insan, halihazırda yarattığınız duygusal bağlara neye ihtiyaç duyulduğuna yatırım yapmakla da karakterize edilir. Bu yüzden, başkaları tarafından tekrar tekrar kendilerini feda etme eğilimindedirler

Yalnızlık, duygusal olarak bağımlı insanlar için korkunç bir şeydir

Bu psikolojik profilin temel özelliklerinden bir diğeri de boyun eğme ve şikayet etme karakteridir. Duygusal olarak bağlı oldukları bireylerin sabrını tüketme fikrinden korkarlar ve tüm talepleri karşılamaya çalışırlar; bazen ifade edilmeyen ihtiyaçlar bile.

Duygusal bağımlı insanlar sık sık manipülasyona  girerler. Bu özellikler varsa dikkat duygusal bağımlı olabilirsiniz.

Aşk mı duygusal bağımlılık mı bu ayrım çok iyi yapılmalıdır.

Boşanmak istemeyen çiftler napmalı peki ?

Bir evliliğin düzelmesi için iki tarafın da çabalaması gerekir. İki kürekli teknede bir kişinin bir küreği çekmesiyle teknenin hareket etmeyeceği bilinmelidir, evlendikten sonra birincil ailemizin eş ve çocuklar olduğu gerçeği kabullenilmeli

Evliliğin ilk yılları, sistemi oturtma ve diş geçirme sürecidir. Sabırlı olmak gerekir. Bir diğer unsurda evlenen değişir, evlendiği halde bekârlığını sürdürmeye çalışıyorsa bir birey bu evliliği hazmedemediği anlamına gelir. Evlilikte her bireyin kendine ait alanı olmalıdır. 

Eşine iltifat etmek, seni zayıf göstermez. Sahte davranıyor olmazsın.

Duygularını göstermemek, bir cesaret değil, korku göstergesidir.

Alttan aldığın her şeyin bir gün altında kalırsın.

Zıt seçimler yapman, kader değil, çocuklunla alakalıdır.

İletişimin esas dili sözeldir. Trip veya kapris, ergenlik ve kibir göstergesidir.Eşini kontrol etmen veya kısıtlaman onu daha çok sadık yapmaz.Mutlu Evlilik, ihtiyaçların muntazam giderilmesi değil, keyifli ve mutlu bir ev havası demektir.Tribüne oynayan eş, hep sorun çıkarır.Dışarda hata yapmamaya çalışan, evde hataya karşı öfkeli olur.Bir değişikliği hazmet ve otomatikleştirmek için önce mantıklı bulman ve inanman gerek.Dominantlık, zayıflığı kılıflamaktır. Güçlü insan, kendisi gibidir.Bir kadının benzini, ilgi ve sevgidir.Bir erkeğin benzini, adam yerine konulmaktır. Herşeyden öte evliliğin bir güç savaşı değil aksine güç birliği olduğu bilincine varılırsa sağlılıklıklı bir ilişki yürütülebilir.