Pınar Yeşiltay Sevim

Pınar Yeşiltay Sevim

Çocuğunuzu Geleceğe Sağlıklı Hazırlayın

KidzBrain Oyun ve Etkinlik Merkezi Kurum Klinik Psikoloğu Selen Öcal çoçuklara doğru sınır koyma, çocuğun ve ebeveynin beklentiler ve aile tutumları ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yeni nesil anne babaların desteklenmesinin ve çocukların sağlıklı yetişmesini önemsediğini belirten Öcal, hazzı ertelemenin bir duygu düzenleme becerisi olduğunu ve çocuğa erken yaşta bu beceriyi kazandırmanın ileriki yaşlar için oldukça önemli olduğunu belirtti.

image-1.jpeg

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Merhabalar, 1996 yılında İzmir’de doğdum lise yıllarımda öğrenmeye ve değişime olan merakım hiç bitmedi ve giderek arttı ve kendimi özellikle insanlar ve ruh halleri üzerine olan kitaplara adadım. Sonrasında İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldum ve hiç ara vermeden İstanbul Aydın Üniversitesinde Klinik Psikoloji yüksek lisansıma başladım. Bu süreçte çeşitli makaleler yazarak, hem yetişkin hem çocuklar üzerine çeşitli eğitimler alarak ve çeşitli yerlerde staj yaparak kendimi geliştirdim. ile mezun oldum. Şu anda da Kidzbrain Oyun ve Etkinlik merkezinde kurum müdürlüğü ve kurum psikologluğu yapmaktayım.

Klinik Psikolog ve Psikolog Ünvanları arasındaki fark nedir?

Psikologlar 4 yıllık psikoloji lisans bölümünden mezun olurken klinik psikologlar 4 yıllık lisans bölümüne ek olarak 2 yıl klinik psikoloji yüksek lisansını yaparak uzmanlaşmış psikologlardır.

Psikolog olmaya nasıl karar verdiniz?

İlk başta bir insan olarak kendimi tanımak ve keşfetmek için daha sonrasında diğer insanları anlamak ve onların duygularına ve düşüncelerine dokunabilmek için yapmayı çok istediğim kendime çok yakın bulduğum bir tercihti benim için.

Neden çocuklar ile çalışmayı tercih ettiniz?

Çocukların dünyayı algılayış biçimleri yetişkinlerden farklı olduğu için ilgimi hep çekmiştir ve bunu hem seanslarda hem de onlarla iletişim kurduğum her an deneyimlemek, onların anlaşıldıklarını hissetmelerini sağlamak bambaşka bir haz. Çocukların deneyimledikleri ve keşfettikleri her yenilik karşısında heyecanları büyüleyici ve buna eşlik etmenin bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum.

Aileler çocuklarına nasıl sağlıklı sınır koyabilir?

Sınır koyma, çocuğa hangi davranışın riskli olduğunu, hangisinin güvenli olduğunu, davranışı gerçekleştirdiğinde sonucunun ne olduğunu öğretir. Küçük yaş gruplarında sınır probleminin ortaya çıkmasında önemli etkenlerden biri ebeveynlerin tutumlarıdır. Bu sebeple ilk olarak bakım verenin (anne, baba, bakıcı vb.) bakış açısını değiştirmek büyük bir adımdır. Çocuğun her istediğini yapmamak veya herhangi bir durumda onu reddetmek onu sevmediğiniz anlamına gelmez. Çocuğa sevgimizi üzülmesin veya ağlamasın diye her istediğini yaparak göstermemiz doğru bir yaklaşım değildir. Bu aksine çocuğu hayata doğru hazırlamakta yanlış bir davranıştır çünkü hayatın her alanında sınırlar ve sorumluluklar mevcuttur. Sınır koyma konusunda anne ve babaların ortak bir tutum sergilemeleri çok önemlidir. Örneğin son zamanlarda birçok ailenin ortak sorunu olan çok fazla televizyon izleme ve tablet kullanımı çocuklar için çok eğlenceli gelebilir fakat kendi beyin gelişimine zarar verdiğinin farkında olmaz bu nedenle ebeveynler çocuklara yasak koyarak değil fakat bu durumun zararlarını ve neden bu kararı verdiklerini çocuğa anlatarak sınır koymalıdır.

Ebeveyn tutumlarının çocuklara yansımaları nasıl görülmektedir?

Okul öncesi dönemde çocuk anne ve baba ile daha çok etkileşim içerisinde olmaktadır. Ebeveynlerini mükemmel görmekte ve davranışlarını örnek almaktadır. Anne ve babanın yanlış tutumlarından dolayı sağlıksız bir ortamda yetişen çocuğun ileride sağlıksız ilişkiler kurması çok olasıdır. Örneğin, aşırı koruyucu bir tutum sergileyen ebeveyn, çocuğunun sosyal gelişimine ve uyumuna zarar vermesi çok olasıdır. Çocuğa gösterilen aşırı sevgi be gereğinden fazla koruma iç güdüsü çocuğun ben merkezci bir kişiliğe dönüşmesine ve çocuğun problem çözme becerisinin gelişmemesine sebep olabilmektedir. Oyun gruplarında çok sık karşılaştığımız akran etkileşimlerinde de kendini gruba dahil etmek için isyankâr veya istenmeyen davranışlar gösterebilmektedir. Yapılan bir çok araştırmaya göre otoriter ebeveyn tutumlarının çocukta olumsuz davranışları tetiklediğini özellikle saldırganlık davranışlarını tetiklediği bilinmektedir.

21.yy çocuklarda hızlı tüketim beklentisi olduğunu görüyoruz. Hazzı erteleme süreci nasıl desteklenebilir?

Hazzı erteleme bir duygu düzenleme becerisidir. Çocuğa erken yaşta bu beceriyi kazandırmak ileriki yaşlar için oldukça önemlidir. Okul öncesi dönemde hazzı erteleyebilen çocukların ergenlik dönemlerinde ve yetişkinlikte sosyal ve akademik alanlarda hazzı erteleyemeyen çocuklara göre daha başarılı olduklarını ve yine hazzı erteleme becerisi düşük çocuklara göre engellenme ile daha iyi başa çıktıklarını gösteren araştırmalar mevcuttur. Çocuklar anne ve babalarının davranışlarını modellerler bundan dolayı ilk olarak ebeveynlerin örnek olması gerekmektedir. Örneğin birlikte alışverişe gittiğinizde ‘bu elbiseyi çok beğendim fakat almayacağım. Şu an buna ihtiyacım yok’ veya ‘bu çikolatayı yiyeceğim fakat yemekten sonraya kadar beklemeliyim’ tarzında cümleler kurarak örnek olabilirsiniz.

Ailelerin beklentilerini nasıl gözlemliyorsunuz?

Çocuk anne ve babaların bir yansıtma alanıdır. Bazı aileler çocuklarına ideal kendiliklerini yani olmak istedikleri ama olamadıkları kendiliklerini yansıtır. Bu çocuğun bağımsız olduğunu değil ebeveynin bir uzantısı olduğunu düşündüklerini göstermektedir. Buna en basit örnekler hepimizin çevresinde en az bir kere duyduğu ‘Ben doktor olamadım, çocuğum doktor olacak’ gibi söylemleri gösterebiliriz. Gözlemlerime göre en çok bu beklentiler eğitim alanında karşımıza çıkıyor. Bu düşünceye sahip ebeveynler aslında beklenilen başarıyı çocuk gerçekleştirdiğinde kendi başarısı gibi algılıyorlar. Her anne baba çocuğunun çok başarılı olmasını ve en iyi okullara gitmesini ister fakat bunlar istenirken çocuğun yetenekleri ve ilgi alanları dikkate alınmalıdır. Ebeveynlerin bu beklentileri karşılanmadığındaki olumsuz tutumları çocuğun kendini yetersiz ve başarısız hissetmesine bunun sonucunda bu yaşlardan itibaren ‘yetersizim’, ‘başarısızım’ gibi düşünceler geliştirmesine sebep olabiliyor.

Kimler kendilerine başarılı ebeveyn diyebilir?

Çocuklarına yaşlarına ve gelişimlerine göre sorumluluk verebilen, anne ve baba arasındaki çatışmaların çocuğa olabildiğince yansıtmayan, çocuklarını iyi tanıyan ve buna göre beklentileri olan, okul öncesi dönemden itibaren insanlarla iletişim kurmasını destekleyen, çocuklarına hata payı bırakabilen ve o durumlarda da yanında olduğunu gösterebilen, çocuğu ile kaliteli vakit geçirebilen ebeveynler için başarılı diyebiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.