Kadına şiddet olayları ülkemizde çok rastlanan olaylardan birisi şüphesiz ki Peki İstanbul sözleşmesi

Kadınları korumak için mi şimdi hepimiz gelin birlikte irdeleyelim. Herkese önce şunu sormak istiyorum

Kanunlar mazlumu korumak için var kimden korumak için hırsızdan katilden ve her türlü suçludan öyle değil mi peki bu kanunlar ve yasalar bizi korkmuyorsa hakkımıza sahip çıkmıyorsa neden var ki? Öyle değil mi birileri öylesine süs olsun diye mi çıkardı bu kanunları? Tabi ki değil öyleyse durum ne

Kanunların bir caydırıcılığı yok ne yazık ki bunu Kadına şiddet bazında düşünmemek lazım misal bir hırsız defalarca çalıp çarpmış belki dolandırmadığı kimse kalmamış sizden para borç para istiyor ve siz tanımadığınız halde iyi niyetli olduğunuz için veriyorsunuz. Tabiki sonra alamıyorsunuz paranızı üstüne üstlük bu kişinin dolandırıcı olduğunu öğrenip şikayetçi oluyorsunuz ve yakalanıyor. İşte asıl mesele burada başlıyor hırsız olduğunu kabul etmiyor borç aldım çalmadım evini haczettirmek istiyorsunuz bu kişiler o kadar uyanık ki kendi üstüne hiç bir mal varlığı yaptırmıyor dolayısı ile haciz işlemi de yapamıyorsunuz dolandırıldığınızla kalıyorsunuz sonuçta sizi dolandıran kişi birkaç ay yatıp çıkıyor ve başka insanları dolandırmaya devam. Peki o zaman yasalar bizi koruyabildi mi hayır . Bu ve benzeri daha birçok ülkemizde var çünkü yasalar caydırıcı değil. Peki bu sözleşme kadınları korur mu ? Yasalar kanunlar korumazken İstanbul sözleşmesi kadınları korur mu? Bana hiç inandırıcı gelmiyor. Zaten sadece kadınları korumak için olsaydı eşcinsellere ait bir madde olmazdı . Kaldı ki zaten devlet kadınları 2010 ‘da yapılan anayasa değişikliği ile koruma altına aldı. Neymiş İstanbul sözleşmesi ile Kadına şiddet duracakmış işin garip tarafı da Avrupalıların bu sözleşmeyi dayatması üstelik kendi tarihlerinde kadınların cadı diye yakılıp hor görüldüğü bir devletin gelip de siz kadınlara değer vermiyorsunuz demesi. Eğer bir şeyler düzeltilecekse buna anayasadan başlanmalı. Siz x small bir kıyafeti kilolu birine giydirmeye çalışın n'olur kıyafet bir yerden mutlaka patlar değil mi? Ülkemizde olan da bu ne yazık ki. Şu anki Medeni Kanun da İsviçre örnek alınıp yapıldı dolayısıyla bizim kültürümüzde yakından uzaktan hiç alakası yok ve bizim yaptığımız da küçük bir elbiseyi zorla şişman birine giydirmek gibi şiddet olaylarının ve başka suçların da tek sebebi bu. Üstelik Avrupa’nın aksine İslamiyet de Türkler de kadını hep el üstünde tuttu, ne zaman ki biz batılılaşma sevdasına tutulduk her şey alt üst oldu. O yüzden bir şey düzeltmek istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız. Kaldı ki bir insan ceza almaktan korktuğu için suç işlememeli vicdan sahibi olduğu için yapmalı bunu.