Salgın dönemi sağlık açısından çok riskli günler, haftalar, aylar ve yıllar yaşatsa da,  salgın döneminin bazı faydaları da oldu.

Örneğin hizmet anlamında.

Tam kapanma, yarı kapanma, hafta sonu kapamasını değerlendirebilen belediyeler, hizmet verdikleri yerlerde, hayatı alt üst etmeden, insanların dinleyerek, isteklerini yerine getirme şansı buldu.

Yani belediyecilik ve belediye hizmetleri açısından salgın dönemini bir nevi hizmetin en rahat yapıldığı dönem oldu.

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’da işte bu kapanma, yarı kapanma ve hafta sonu kapanma dönemlerinde dilek ve temennilerini dinlediği insanlara hem söz verdi, hem de sözünü yerine getirmeyi bildi.

Bir ara İzmir’in en ticari yeri olan Gıda Çarşısı’na giden Başkan Batur, buradaki esnafla görüştü. Onların dilek ve temennilerini dinledi.

İşte o hayatın ve işyerlerinin kapalı olduğu dönemde talimat vererek gıda çarşısında bozuk olan yolları tamamını yeniledi.

Kapanmadan dolayı işyerlerini açamayan esnaf, işyerlerini açmaya geldiklerinde, bozuk olan yolların tamamen asfaltlandığını, dinleyen Başkan Batur’un, söylediklerini not alıp, verdiği sözü tutup, hizmeti onların ayağına getirdiğini gördüler.

Belediyecilik yapmak gerçekten zor iştir.

Bir başkan olan bilir, bir de belediye de işçi olarak çalışan.

Başkanlar belediyenin beyni, işçiler ise belediyenin elleri, ayakları gibidir.

Başkan; yani beyin çalışınca, ayaklar ve eller yani işçiler de ona göre çalışır ve hizmet verir.

Konak Belediyesi’nde koca bir beyin var.

Başkan Abdül Batur var!

Konak Belediyesi’nde çalışkan eller ve kollar var.

Başkan Batur’un talimatlarını dinleyen çalışkan işçiler var.

Hizmet ise doğal olarak var!