Fark eder mi?

Hayatın kıyısında gezerken, hayatın içinde olup bitenler. Aklımızın ucundakilerle, kalbimizin derinlerindekilerin farklı oluşu. Güneşin görkemiyle kandırırken günümüzü, akşamın karanlık gerçeğinin yüreklerimize vuruşu.

Fark eder mi?

Bizi boğan kelimelerin, dile gelip seslenememesi. Duygularımızın bizi ele geçirip, içine hapsetmesi. Elden gelmeyen şeylerle savaşıp, her defasında kaybetmek. Umuda yürüdüğün yollarda kaybolup, içinde korkular büyütmek.

Fark eder mi?

Hayatın sadece tek bir rengi olduğuna inanan, yanındakilere koca bir ömrü zehrederken, hayatın renklerini görmek isteyenlerin ise karanlığa gömülmesi ve bunu en yakınlarının bile görememesi. En çok inandıklarımızın, en çok yanıldıklarımız oluşu.

Fark eder mi?

İçimizde kronikleșen korkulara karşı, yeni düşüncelere gebe kalıp ölü hayaller doğurmak. Gömdüğümüz her yeni hayal için ağıt yakarken olduğumuz yeri kutsallaștırıp tek adım atamamak. Kendi kendimize yük olup, suçu hayata atmak.

Fark eder mi?

Konacak bir yer yokken, kanat açıp uçmaya çalışmak. Gün sonunda her şeyin aynı olması. İçimizde fırtınalar koparken, dışımızda yaprak kıpırdamaması. Özlemini duyduğumuz sevgiler için, gözlerden medet ummak. Bir yaprak gibi savrulmamak için son gücüyle rüzgara rağmen dala tutunmaya çalışmak.

Fark eder mi?

Bize benzemeyen bir şeyi sevmeye zorlanıșımız. Sıcak bir sobanın karşısında oturup, yüreklerimizin buza kesmesi. Uzak mevsimlere hasret kalıp içinde olduğumuz mevsimin bizden alıp götürdükleri.

Fark eder mi?

Vazgeçmek isterken, zorunlu tutulmamız. İçimizdeki ateş söndürülülürken, hayatlarımızın yakılıșı. Harabeye dönen bir yaşamda derli toplu olmamızın beklenmesi.

Fark eder mi?

Yalnızlıkla geçirdiğimiz ömür de, paylaşamadığımız her heyecan, her mutluluk, her acı, her keder ne olursa olsun boğazda bir yumruk gibi dururken, bir mezar taşından farkı yokken yaşamak veya ölmek. Fark eder mi?

Bizler için fark edilmesi gereken ne varsa, ötelenip varlığımızın hiçe sayılıp, yokluğumuzun istenmemesi gibi arafa sıkıştırılmak ve de öyle yaşamak zorunda bırakılmak...

Fark eder!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum