Cehaletin her kötülüğün anası olduğunu, bu kötülükle mücadele etmenin de ancak sanatçı ruhlu, nitelikli gençler yetiştirmekle mümkün olabileceğini belirten Fatih Gürbüz, "İkinci dünya savaşında yerle bir olan Almanya'da savaş sonrası yiyecek ekmek bulmakta zorlanan Almanların burada yaptığı ilk işlerden biri tiyatro ve opera binalarının onarımı olmuştur. Çünkü sanat her şeyin üstesinden gelir. Sanata ve sanatçıya değer veren Büyük Önderimiz Atatürk de toplumların ileri medeniyet seviyesine ancak sanata gerekli önemin verildiği takdirde ulaşabileceğine işaret etmiştir" diyerek, görevi devir aldıktan sonra Foça'da kültür ve sanat etkinliklerine özel önem vereceklerini söyledi. 

Foça'da yetişen yeni neslin en az bir enstrüman çalmasını, nota okuyabilmelerini, tiyatro ve oyunculuğun temel eğitimini almalarını hedefleyeceklerini sözlerine ekleyen Fatih Gürbüz, "Foça'nın gelecekte, kültür ve sanatta kendini geliştirmiş gençlere ihtiyacı var. Çünkü sanattan mahrum edilmiş toplumlar kendilerini ifade edemezler. Zira bir kentte yaşayan gençlerin sanatsal alandaki başarısı, o kentteki toplumsal gelişmişliğin de göstergesidir. Kültür ve sanata duyarlılığı olmayan kentlerde yozlaşma kaçınılmaz olur. Eğer biz yerel yönetim olarak sosyal hayattaki boşluğu kültürel, sanatsal ve tabii ki amatör spor faaliyetleriyle dolduramazsak, o boşluk başkaları tarafından doldurulabilir. En basit örneğiyle, gençlerimiz kötü alışkanlıklara yönelebilir. Bunun için biz diyoruz ki, belediyecilik asli görevleri yerine getirmekten ibaret olmamalıdır. Yerel yönetim, gençlerin sosyal ve kültürel alanda gelişiminde lokomotif misyonu üstlenmelidir. Ancak burada sap ile samanı karıştırmamak gerekir, biz kültür-sanat faaliyetlerine ağırlık vereceğiz dediğimizde, birilerinin aklına başka başka şeyler geliyor. Maalesef kültür-sanat faaliyetlerini tek şarkıyla meşhur olmuş bazı pop sanatçılarını Foça'ya getirip konser verdirmekten ibaret sayanlar var. Bizim amacımız kültür-sanat faaliyetleri adı altında birilerinin cebini doldurmak değil, başta gençler olmak üzere insanlığın kültürel zenginliğine katkıda bulunmak olacaktır. Nitekim sanat, bir toplumun sahip olduğu zenginlikleri  gelecek nesillere  en sağlıklı aktarma yöntemidir" diye konuştu.