Yeliz Pesenkurdu

Yeliz Pesenkurdu

GERÇEĞİN İÇİNDEN

Bilinen gerçekler;

İnternet Çağındayız! İnsanlar artık bütün verilere parmağının ucuyla ulaşabiliyor. Fiziki evrende keşfettiğimiz şeyler, bizi heyecanlandırdı. Bundan sonraki hedef, Mars ya da başka bir gezegene taşınıp oralarda yeni yaşam formları geliştirmek oluyor.

İnsanoğluna kendi kabuğu yetmiyor!

Bir an önce evrene yayılmalı. Zira bütün zaferler sadece kendisine yakışıyor!

Fakat sokak hayvanlarına işkence edenlerin önüne hala geçemedik. Dünyada sadece dili, dini ya da rengi farklı diye katledilenler var. Kadınlar göz kırpmadan öldürülüyor. Tuttuğumuz yas sadece birkaç gün... Çünkü sonrasında başka bir haber geliyor.

Baba çocuğunu evlendiriyor, rızası vardı, diyor. Bir öğrenci boğazın derin sularına dalıyor, intihar etti diye ölüm ona müstahak oluyor. Hırsız ya da tecavüzcülerin çıkacağı duyuluyor, herkes bir an da coşuyor. Sisteme yaylım ateşi açılıyor. Fakat elimizdeki bütün kurşunlar çürük leblebi! Hiçbiri hedefi vurmuyor.

Her ağızdan ses çıkıyor ama ne yerini buluyor ne de yerinde duruyor. Her şeye rağmen E = mc² formülünü anlayabilecek kadar zeki canlılar oluyoruz. Ama binlerce yıl geçmesine rağmen birbirimizi anlayamıyoruz. Amaaaan ne önemi var ki, diyor bazı zihniyetler. Ne ses ne de bir nefes… Hiçbirine ihtiyaçları kalmıyor.  Böylece yalnızlık, bütün masrafları sıfıra düşürüyor. Bir bok gibi yaşarken kendi başlarına… Doyurdukları tek canlı, üstlerinde vızıldayan sinekler oluyor! 

Yakın geçmiş gerçeği;

Önce bir sarsıntı hissediliyor.

Bir deprem!

İzmir yabancı haber ajansların verilerine göre 6.9 şiddetinde sallanıyor. Beşik gibi. Otuz beş saniyelik bir felaket. Ardından can pazarı başlıyor. Bıçak girmiş bir kere. Her yerin acıyor. Bundan sonrası ise daha kötü... Çünkü işin sonu bıçağın nasıl çıkacağına varıyor!

Fakat aynı saniyeler o moloz yığını altında kalmış cansız bedenlere, dil uzatıyor bazı mahlûklar! Günah Şehri diye ilan ettiği İzmir’e bu cehennemi reva görüyor.

Söylenecek söz kalmıyor!

Evet, gözaltına alınan o insan müsveddeleri hakkında işlemler yapıldı. Fakat benim derdim bu değil. Derdim, akıl almaz zihniyetleri! Bu zihniyete cezai işlem uygulansa ne olacak uygulanmasa ne olacak?

Bugünün gerçeği;

Ve maalesef bu yeniçağ, herkesi bir tarafa fırlattı. Bazı insanlara göre hala bir kurtuluş var. Ya sineğe çiçeği sevdireceksin ya da etrafta ki pisliği temizleyeceksin.

Ama şimdilik bu çok zor görünüyor!

Çünkü zihni kötülüğe erenlerin yalnızlığı… Sadece bok sineğine yarenlik eder!    
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum