Erdal Özyıldız

Erdal Özyıldız

Gökyüzüne emanet yürekler

Sevgili Can Dostlarım,

Bazen bir haber gelir ve ülkenin tüm sesleri aynı anda susar. Ne şehirlerin gürültüsü duyulur ne de kalabalıkların telaşı.Sadece yüreklerde aynı anda beliren bir ağrı, bir yanma hissi.

Uçak düştü

20 şehidimiz var gibi

Cümle bittiği anda bile anlamak zordur, kabullenmek imkânsız.

Bir uçak kazası.

Belki bir görev dönüşü, belki bir tatbikat, belki de bir görev başlangıcı.

Kader, gökyüzünü o gün onlar için kapatmıştır.

Ama biz biliriz ki, o kapı kapanırken bir milletin kalbinde yeni bir acı açılır.

Bu 20 insan, bu 20 yürek, sadece birer rakam değil; birer hayat hikâyesiydi. İçlerinde gülüşü henüz çocuklarına doymamış olan da vardı, annesinin elini öpmeyi ihmal etmeyen de.

Belki biri düğün hazırlığı yapıyordu, biri ailesine aldığı küçük hediyeyi bavuluna yeni koymuştu.
Hepsi hayalleriyle birlikte yolculuğa çıkmıştı.

Geri dönen ise sessizlik oldu.

Kazanın ardından siren sesleriyle değil, yüreklerdeki ağırlıkla sarsıldı ülke.

En acı görüntü ise şehit ailelerinin kapısı çalındığı anda yaşandı.

Bir annenin çöken dizleri, bir babanın sessizliği, bir eşin donup kalan bakışları, bir çocuğun Babam nerede sorusu.

Bu sorunun cevabı yoktur; çünkü hiçbir kelime bir evden eksilen hayatı açıklayamaz.

Gökyüzü artık bize o günün matemini taşıyor.

Uçak kazası yalnızca bir teknik arıza, bir talihsizlik değildir; 20 ayrı dünyayı koparıp almıştır.

Ve her şehidin ardından geriye 20 ev, 20 ocak, 20 yarım kalan hikâye kalır.

Ama bu acının yanında bir şey daha vardır:

Minnet.

Bu ülke için, bu topraklar için, bu bayrak için gökyüzüne yükselip geri dönemeyen o kahramanlara duyulan sonsuz minnet… Onlar, hayatlarını bir görevin onuruna, bir milletin güvenine adayan insanlardı.

O uçağın içinde yalnız değillerdi; bu halkın duaları, sevgisi ve vefası da onların yanındaydı.

Şimdi bize düşen, bu acının büyüklüğü karşısında sessiz kalmak değil; o sessizliği anlamla doldurmak.

Birbirimize daha sıkı sarılmak, ayrışmanın değil dayanışmanın yolunu seçmek, şehitlerin bize bıraktığı sorumluluğu unutmamaktır.

Belki de en büyük temennimiz, gökyüzünün artık kimseye bu kadar ağır bir veda hazırlamamasıdır.
20 şehidin anısı, gökyüzünde birer yıldız gibi parlamaya devam edecek.

Biz her baktığımızda o ışığı göreceğiz.

Ve bileceğiz ki:

Onlar bu ülkenin göğe yazılmış kahramanlarıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.