Gözyaşı Geceleri düşündürdü ve duygulandırdı

Gözyaşı Geceleri düşündürdü ve duygulandırdı

Sahnelendiği her yerde büyük yankılar uyandıran Gözyaşı Geceleri / Son Kale Türkiye isimli tiyatral gösterim Alaşehirlilerden tam not aldı

 

Manisa Kredi Yurtlar Kurumu ile Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Manisa Şubesi tarafından ortak düzenlenen programla sahnelenen ’Son Kale Türkiye’ adlı oyun Manisa Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksek Okulu Amfi salonunda sahnelenirken gösterimi izleyen seyirciler oyunda bazı sahnelerde gözyaşlarına hakim olmazlarken bazı sahnelerde ise Türk bayraklarıyla katılım gösterdiler.

15 Temmuz darbe girişiminin anlatıldığı Son Kale Türkiye adlı oyun Manisa’nın Alaşehir ilçesinde de Manisa Kredi Yurtlar Kurumu ile Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Manisa Şubesinin ortak organizasyonu ile sahnelendi. Gerçekleşen programa AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Alaşehir Kaymakamı Aydın Abak, Alaşehir Garnizon Komutanı Kıdemli. Albay Mehmet Kıyıcı, Manisa Kredi Yurtlar Kurumu Müdürü Kemal Koçkaya, AK Parti Alaşehir İlçe Başkanı Rıza Peker ve vatandaşlar katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Manisa Kredi ve Yurtlar Kurumu Müdürü Kemal Koçkaya, "Yurtlarımızda barınan gençlerimizin ders dışı zamanlarını değerlendirmek amacıyla değişik kurslar, atölye çalışmaları, gezi ve kamplar gibi değişik sosyal ve kültürel etkinlikler düzenliyoruz. Bugün de bu çalışmalarımızdan birisini düzenliyoruz. Bu tür etkinliklerimiz sürecek" dedi.

AK Parti Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Üyesi, Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ ise, "Bin yıldır bu topraklardayız. Bu topraklarda on milyona yakın şehit verdik. Bu toprakları vatan yaptık. Bir bayrağımız, bir devletimiz, vatanımız oldu. Batı dünyası Alpaslan’a, Fatih’e ’Geldiğin yere geri dön’ dedi. Fatih bütün engellere rağmen İstanbul’u fethetti. Dünyada beş büyük imparatorluk kuruldu. Üçünü Türkler kurdu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk batılılara ’Yok öyle yağma’ diyerek, batılılara karşı koydu. ’Geldiğimiz yere gitmeyeceğiz, bu topraklarda yeni devlet kuracağız’ dedi. En son devleti 1920’lerde kurduk ve bu devleti yaşatmak içinde cansiperane çalışıyoruz. Kalkınma hamleleriyle, yollarla, barajlarla, eğitim hamleleriyle, muasır medeniyetler seviyesine çıkmak için gayretler sarfediyoruz. Ama önümüze engeller koyuyorlar, gençler. Bize ya geldiğiniz yere gidersiniz, yada küçük ölçekli bir devlet olarak yaşarsınız. Orta Asya’dan çıktığımızdan beri biz hep takip ediyorlar. Aman bu Türkler uyanmasınlar. Bu Türkler büyürse, Araplar da büyür. Türk Dünyası büyür. Biz büyük devletleri kurarken bir elimizde kılıç, bir elimizde kalem vardı. Kalemle kılıç beraber olacak. Bugün Türk Dünyasın umudu Türkiye’dir. Bu Türkiye’nin büyümesini istemiyorlar. Egemen güçler Türkiye’yi terbiye etmek için, darbecilerle işbirliği yaptılar. Menderes, 28 Şubat, 12 Eylül, 18-25 Aralık ve nihayet 15 Temmuz. 15 Temmuz’la yüz yıllık ekonomimizi kaybedecektik. Büyük devletler büyük ekonomi, büyük ordu büyük demokrasi ile ayakta durur. Dünyanın en stratejik, bedeli en ağır toprağında yaşıyoruz. Onun için hep uyanık olmak zorundayız. Darbelerin tamamı ülke ekonomimize, kültürel hayatımıza ve de demokrasimize zarar verdi. Bu darbelere, hain saldırılara, kalkışmalara karşı yapacağımız yegane şey Cumhuriyeti demokrasi ile hukuku ise adaletle taçlandırmaktır. Devleti liyakat ve ehliyetle buluşturmaktır" şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulurken İngiliz Devlet Başkanı Churcill’in “Bu Türkler 85 kilodur. 90’a çıkarsa 85’e indiririz. 80’e inerse 85’e çıkarırız. Bu Türkler ne olmalı ne de ölmeli. Bu Türkler sürünmeli” sözlerini hatırlatmada bulunan Özdağ, “Daha sonra Türkiye’de çok partili hayat başladı. Türkiye’nin kalkınma hamlelerini durduramayanlar içimizde vesayetçiler, hainler buldular. Türkiye’nin çok şerefli Silahlı Kuvvetleri, ordu mensupları vardı ama onların içlerinden de bir hastalık gibi darbeciler, hainler çıktı. Halbuki bu topraklarda üç güçle ayakta kalırız. Büyük ordu, büyük ekonomi ve büyük demokrasi ile. Ama ordu her zaman demokrasiye ram olmalı, seçilmiş iradeye tabi olmalı. Sair bir hastalık gibi 10 yılda bir kendisini seçenleri veya milleti yönetenleri beğenmeyerek darbe yapmaya kalkmamalı. İlk darbeyi Menderes’e yaptılar. Halbuki Menderes kalkınma hamlelerinin mimarıydı. Sandıkla gelenler sandıklar giderler. Menderes’te sandıkla yani milletin oylarıyla gelmişti. ‘Yeter söz de, karar da milletin’ ifadesini kullanmıştı. Kalkınma hamlelerini hazmedemeyen batı dünyası içimizdeki hainleri Türk Silahlı Kuvvetlerinde yetişen kötü zihniyetlerle beraber Başbakan Menderes’in elinde sigara söndürdüler. Başbakanı bir er tokatladı, Genel Kurmay Başkanı’nı da yine bir er tokatlayarak er rütbesine indirdiler. Tüm bu darbelerin tamamı ülke ekonomimize, kültürel hayatımıza ve de demokrasimize zarar verdi” dedi.

15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimine ordunun içindeki vatanseverlerin, yiğit emniyet mensuplarının ve vatansever Türk halkının dur dediğini vurgulayan Özdağ sözlerine şöyle devam etti, "Halkımız ’sandıkla gelen sandıkla gider’ dedi. ’Millet iradesinin üzerinde irade yoktur, biz Fettuhlaçılara pabuç bırakmayacağız’ dediler. Onlara şükran duyuyor, teşekkür ediyorum. Saygıdeğer vatandaşlarım bütün petrol İslam dünyasında. Madenler bizim elimizde. Birlik beraberlik olursa dünyada söz sahibi oluruz. Bilime, teknolojiye önem verelim, çocuklarımızı okutalım. Biz savaşlara girdik, geri kalmadık ama bizi darbeler geriye bıraktı. Biz üstün zekalı bir milletiz. Elimizden kitap düşmeden, el birliği ile çalışacağız,."


 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.