Banu Pirinçcioğlu

Banu Pirinçcioğlu

GÜNDÜZ KUŞAĞI

Herkesi etkisi altına alan grip salgını, koşarak kaçmama rağmen yakaladı beni. Beş gün yüksek ateşli bir ev yatışı yapmak zorunda kaldım.
Kanepede yatarken ne film izleyebildim ne kitap okuyabildim. Kitabım her gün benimle odaya gitti sabah salona geldi. Ama değil kitap okumak gözlerimin ağrısından hiçbirşeye odaklanamadım.

Bu anlarda elimde kumanda, uyanık olduğum anlarda kanal kanal gezip bana ninni gibi gelecek şeyler ararken magazin gündemine denk geldim.
İşte gözlerimi o programlar açtılar sağolsunlar. Antibiyotiklerin yapamadığını yapıp beni ayılttılar.
Ekonomi programı ciddiyetinde üç kişinin oturup, ünlü isimleri çekiştirmeleri gerçekten de takdire şayandı. Yani ben falanca kişinin falanca kişisiyle girdiği laf dalaşını bu kadar hararetle tartışamazdım. Ben kendi tanıdığım insanlar hakkında bile bu kadar iştahlı konuşamam. Dile kolay yani yarım saatlik mevzu değil, saatler sürüyor. İzle izle bitmiyor.

Mesela o anda canlı yayında konuşurlarken, üç günlük hapis cezası almış bir şarkıcı o anda tahliye oluyormuş. "Evet sayın seyirciler son dakika Adliyeye bağlanıyoruz şu anda" dedi. Ben de hemen gözlerimi açtım.  Kim acaba diye bekliyorum.  Gazeteci olsa gerek diyorum. Halbuki yok, başta söylediği o şarkıcımızın tahliyesiymiş.
Adliye önü gazeteci dolu. Duygularını alıyorlar adamın. Üç gün uykusuz kalmış, çok düşünmüş artık daha netmiş falan falan.

İmdat diyerek kanal değiştirdim. O sırada uyudum, uyandım. Aradan iki saat geçtmiş. Kanallar arasında gezerken yine aynı program. Konuşmacılar değişmiş. Ama mevzu aynı. Kim kime ne demiş ne yapmış. Bir şarkıcı ablamız, bir diğer şarkıcı ablamıza "hahayt senin kocan bile yok" demiş. O da ne cevap vermiş, üstüne yine cazgır ablamıza mikrofon uzatılmış. Hani zannedersin aralarında yirmi metre var, bir ona bir diğerine soruyorlar. Hiç üşenmiyorlar. Farklı günlerde koşuyorlar bir onu buluyorlar, bir diğerini. Sana bunu bunu dedi, ne diyorsun cevabın var mı?

Programın saat aralığına bakıyorum, beş saat. Yani beş saat boyunca bunları konuşuyorlar, milleti çekiştiriyorlar, haklarında yorumlar yapıyorlar. Epey ciddiler. Bloomberg deki ekonomi programlarındaki ekonomistlerin ciddiyeti var. Önlerinde evraklar birşeyler.
Ve bunları beş saat boyunca izleyen bir topluluk var. Ben daha çok buna takılıyorum.
Onu izlemezse başka kanaldaki yemek kavgasını izliyor. Vaktini böyle geçiriyor.

Şimdiye kadar herhangi bir kanalda beş saat süren herhangi bir eğitici programa rastlamadım. Eskiden kanala ceza kesildiğinde uzun saatler süren belgesel koyarlardı. Cezaya bakın, belgesel izlemek. Bana kalsa ceza diye bu programları koyardım ama tabii halkımın daha gelişmiş olması gerekirdi öncelikle.
Bir halka ceza niyetine belgesel izlettiriliyorsa zaten, şaşkınlığım boşa.

Hala umudu olanlar var. Ne güzel.

Onlar hiç gündüz kuşağı izlememişler demek ki. İzlesinler bir daha konuşalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar