HALVET

Klastrofobi out, Halvetfobi in! Eskiden asansörle ilgili sadece klostrofobimiz vardı. Gözümüz aydın artık, halvetfobimiz de oldu. 

Asansöre bindiğimizde, asansörün bozulmasından korkarken artık kendimizin bozulmasından da korkar olduk. 

Adamın biri, kalkmış, güneş gözlüklü* hocaya sormuş: Asansörde, kadın erkek bir arada olunca HALVET şartları oluşur mu? diye

Bu güneş gözlüklü* hoca da (cüppeli olanı ayrı, kıyafet ve aksesuarlarıyla tanımlanıyorlar genelde karıştırmayın diye böyle yazdım.)   kar manzarası önünden cevaplamış. “4 kadar sıkıntı yok (!) Ama daha yüksek katlara çıkarken, HALVET koşulları meydana gelir” diye.

Bu soruyu cevaplamaya değer bulan hoca da soruyu soran kişi de sanırım 30 saniyede bir seks düşünen bir kafa yapısına sahipler. 30 saniye, kendilerini tutabildikleri için 4 kat demiş olabilir zira. (4 kat çıkana kadar 30 saniye geçtiğini hesapladım hesaplamacı gazetecilik bu olsa gerek :)

Cinsellikle takıntılı olmayan birisi, asansörde halvet olmaya kalkar mı? Bu aklına gelir mi? Kafalarının içinde ne yaşıyorlar? Nasıl bir hayal dünyaları  var? 


Kadın ve erkek bir arada asansörde yukarı yükselirken, birbirlerine karşı da mı yükseliyorlar? Aynı asansörle birlikte aşağı inip, apartmandan çıkınca çıkmış mı sayılıyorlar (?) 

Hadi HALVET riski var diyelim(!) Hocamızın önerisi ne peki? Ne yapacağız? Pembe asansör mü yapalım? Haremlik selamlık asansör, çare mi? Pembe otobüs, pembe metro, aseksüel dolmuş? Bunlar  çare mi? 

Geçenlerde, başka bir hoca da sakalsız erkek için,  sakalsız erkeğe, kadın zannedilip yürünebileceği konusunda ekranlardan uyarmadı mı? Erkek olmak da çözüm değil. Ülkede azımsanmayacak bir kitle var ki, uçana kaçana yürüyorlar. Hatırlayın, cinsel tacize uğrayan damacana haberi okuduk bir kaç yıl önce !!! 

Ne yapacak millet? Bekaret kemeri mi takıp gezecek? Nedir sizin derdiniz? 


Aklınız başka şeye çalışmıyor mu? Kafanızın içi belden yukarısı ile meşgul olamıyor mu? 

Aynı saatlerde, başka bir kadın da başka bir kanalda başka bir hocaya, “Sizi TV’de izlerken de tesettür gerekir mi?” diye soruyordu. Hoca da evet diyordu. 

Aklıma Vizontele filminin o meşhur sahnesi geldi: Televizyonu halka anlatan belediye başkanı, “Zeki Müren radyoda şarkı söylemiyor mu? Bunda da hem şarkı söyleyecek hem de siz onu göreceksiniz” dediğinde, kalabalıktan biri 
“PEKİ ZEKİ MÜREN DE BİZİ GÖRECEK Mİ?” demişti. 

Demek ki görüyormuş Zeki Müren ...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.