Pınar Yeşiltay Sevim

Pınar Yeşiltay Sevim

İYİLİK KAZANACAK

 

Her gün gazete, dergi, televizyon ya da sosyal medyadan ne kadar çok olumsuz habere maruz kaldığımızı fark ediyor musunuz? Dikkatsiz, öfkeli sürücüler, ihmal ve suistimal edilen nesiller, tacize uğrayan bireyler, haksızlığa maruz kalan kadınlar…Kendisinin herseye hakkı olduğunu düşünen, bir başkasının hakkından bir haber insanlar haline ne zaman geldik? Tüm yolların bizim yetişmemiz için inşa edildiğini, her türlü çöpü doğaya atmaya hakkımız olduğunu, en önemli en değerli çocuğun bizim çocuğumuz olduğunu düşünecek kadar bizi narsistleştiren şey ne?


Narsisizm bir “her şeyi kendine hak görme, başkalarını kişisel olarak aşağılayarak sözde kendi eksikliğini gidermeye çalışma” hastalığıdır benim tanımım ile. Yaratılan ve herseye hakkı olan kişi olduğunu düşündüğü için diğerlerinin kendi dediğini yapmasını ve itaat etmesini bekler tüm ilişkilerinde. Eğer o olmazsa her şey eksik kalacak veya yok olacaktır. Kimse ondan daha önemli, değerli ya da hak sahibi değildir onun gözünde.

İşte bu narsisizm denen illet veba salgını gibi yayılmakta her geçen gün toplumumuzda. Her şeyin sahibi olmak, her hizmetin kendisi için olmasını beklemek, herkesin kendisine hizmet etmesini istemek ve sürekli ben ben ben şeklinde kendine yönelmek gibi de belirtileri var. Hatta öyle yaygınlaşmış durumda ki narsist olan ile olmayanı ayırt edemeyecek kadar girift bir hal almış durumda.

Peki nedir bu narsisizmi besleyen ve yaygınlaştıran diye bakacak olursak; küreselleşme eksenli tüketim çılgınlığı, marka bağımlılığı, artan şiddete duyarsızlaşma, sosyal medya ilk sıralarda geliyor. Ama bence hepsinin önüne geçen bir konu var ki yularıdaki tüm maddelerin ortaya çıkmasına alt yapı hazırlıyor ya da engelliyor; O da Ebeveynlik tutumları. Eğer ebeveyn tutumu doğru ve yönlendirici ise çocuğun narsistik eğilimleri törpülenerek tamamen olmasa bile toplum duyarlılığı ve empati kazandırılabiliyor ancak ebeveyn tutumları “helikopter ebeveynlik” modeline yatkın ve sınırsız izin verici ya da her şeye hakkı olduğunu hissettirici ise o çocuğu gelecekte benmerkezcilikten kurtarabilmek çok da mümkün olmuyor.

Sizler de çevrenizde daha sık duymaya başlamadınız m: “ Benim çocuğum en iyi kıyafeti giymeli, hiçbir şeyden mahrum kalmamalı, en iyi performansı sergilemeli, herseye vakıf olmalı, kimseden emir almamalı, kendi işini kurmalı …vb” tutumları? Hatta itiraf edin siz de benim gibi zaman zaman bu cümleleri kullanıyor bile olabilirsiniz. Çünkü her ne kadar kabul etmesek de bizler de bu narsist dönemde yaşıyor ve rüzgardan etkileniyoruz. Ama unutmayalım biz o rüzgarı hissediyor olsak ve bu sürece göçsek de çocuklarımız bu yüzyılda bu gerçeklerin yerlisi olarak var oldular ve doğru olarak kabul gördüler. O nedenle çocukları marka bağımlılığı, empati yoksunluğu, kendine odaklı beklentileri için suçlamaya çok da fazla hakkımız yok. Yapmamız gereken bambaşka bir şey aslında.

Bizler rol model ebeveynler olarak şiddetten uzak, şiddete duyarlı ve tepki gösterebilen, bizlerden başkalarını  haklarını bilen ve koruyan, empati kavramının içini dolduran ve anlatan, paylaşma kavramını yaşatan bireyler olabilirsek işte o zaman çocuklarımız için de umut her zaman var olmaya devam edecektir. Sizlerin emek ve önem verdiğinize çocuklarınızın şahitlik etmesi bu süreçte yapılacak en anlamlı eylemdir. O nedenle bir iyiliğin parçası olmaya gayret etmenizi ve çocuğunuzun buna şahitlik ettiğinden emin olmanızı öneririm. Çünkü biliyor ve inanıyorum ki iyilik bulaşıcıdır ve hem size hem de iyilik yaptığınız kişiye mutluluk verir. Sizin ve çocuğunuzun empati kapasitesi arttıkça iyilik yapmanın sınırı olmadığını göreceksiniz. Bir günaydın, bir araca yol verme, öfkeli birine gülümse bile çok değerli ve anlamlı iyiliklerdir, döner dolaşır size ulaşır.

Söz iyiliğe gelmişken MEB ihtiyaçlı okullarından birini kardeş okul seçen ve çocukları kadar şanslı olmayan çocuklar için ihtiyaç haritası belirleyen ve yeni yılda daha fazla çocuğun gülmesi için emek veren değerli TARÇIN ANAOKULU VELİLERİ’ne sevgilerimle.

Unutmayın: Küçük iyilikler büyük mutluluklar doğurur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.