Sevgili Canlar,

Dikkat ettiyseniz son dönemlerde çoğu yazılarımız hep olumsuzluk ve ümitsizlik üzerine.

Nasıl olmasın ki ?

Artık toplumda kötü ve yanlış şeyleri yapmak aşılamak normalmiş algısı o kadar oturdu ki bu eylemleri kendi görevi sananlar ve bu kötü görevden çıkar sağlayıp medet umanlar sayılamayacak kadar çoğaldı.
Mesela bakın yaşadığım coğrafyadan bir örnek verecek olursak,

Her güzel veya normal şeyin mutlaka karalanacak bir yönü araştırılıyor ve olmasa bile yine de çamur atalım ilgi çekeriz mantığıyla bu şekilde yaşam artık normalleştiriliyor.

Misal,

Son yıllarda Alaçatı, doğal güzellikleri, taş evleri ve huzurlu atmosferiyle hem yerli hem yabancı turistlerin gözdesi haline geldi. Ne var ki, bu güzelliklerin yanı sıra sıkça gündeme gelen “pahalı” etiketler, zaman zaman abartılı şekilde kamuoyuna yansıtılıyor. Elbette her yerde olduğu gibi Alaçatı’da da lüks mekanlar ve yüksek fiyatlar bulunabilir, fakat bu durumu genelleştirerek tüm bölgeye karşı bir karalama kampanyasına dönüştürmek, doğru ve adil bir yaklaşım değildir.

Bir bölgeyi sadece sosyal medyada gördüğümüz birkaç hesap üzerinden, birkaç fatura üzerinden değerlendirmek kolay. Ama bu kolaycılık çoğu zaman gerçeği yansıtmaz. Alaçatı’daki küçük pansiyonları, uygun fiyatlı kafeleri, yerel halkın işlettiği samimi işletmeleri neden göz ardı ediyoruz? Yoksa “karalama” daha çok ilgi mi çekiyor?

Evet, Alaçatı’da bazı mekanlar pahalı. Bunu kimse inkâr etmiyor. Ama bu, bölgenin tamamının “fahiş fiyatlı”, “sadece zenginlere hitap eden” bir yer olduğu anlamına gelir mi?
Peki ya Alaçatı’da yıllardır emek veren, dükkanını kendi elleriyle işleten, yerel ürün satan, turiste değil önce ahlaka hizmet etmeye çalışan esnaf ne olacak?

İftira ve karalama, yalnızca bireylere değil, şehirlerin ve bölgelerin itibarına da büyük zarar verir. Alaçatı’da geçimini turizmle sağlayan binlerce insan var. Haksız eleştiriler, sosyal medya üzerinden yayılan abartılı iddialar, bölgenin ekonomik yapısını ve yerel halkın yaşamını olumsuz etkileyebilir.

Karalama ve iftira, hem bireylerin hem de toplumların huzurunu bozan, insan ilişkilerini zedeleyen ciddi olumsuz davranışlardır. Bu tür eylemler, asılsız iddialarla bir kişinin onurunu, itibarını ya da güvenilirliğini sarsmayı amaçlar ve çoğu zaman telafisi zor sonuçlara yol açar.