Nurten Ağaçbiçer

Nurten Ağaçbiçer

KADININ GÜZELLİĞİ

Plastik çiçekler gibi, sahte kimliklerin yansıttığı sahte hayatlar yaşıyoruz.

Sahte diyorum çünkü insanı oluşturan iki varlık türünün, kadın ve erkeğin gerçek doğasını bilmiyoruz.

Bilmiyoruz… uyguladığımız sadece bize öğretilmiş roller. O roller ki kim bilir ne kadar uzun zamandır, birilerinin çıkarları tarafından dayatılmış, sorgulanmadan zorla uygulatılmış. Ve sonunda artık  değiştirilemez, kanıtsanmış kabul görmüş gerçekler haline gelmiş. Oysaki içi çürümüş ve tükenmiş…

Şimdi insan bilincinin açığa çıkardığı bu çağdaki bilgilere bakıyoruz ve bambaşka gerçekleri görüyoruz. Eril ve diliş enerjilerin içinde barındırdıkları kapasitelerin açığa çıkamamış hallerinin yaşandığı  ilişkilerde, nasıl da yıpranıp gidilmiş. Kendi gerçek doğalarını bilmeyen bireylerin kurduğu aile ve o  ailede yetişen çocukların aldıkları rol modellerler…Zincirleme olarak taşınan davranış kalıpları…

 Toplumun en küçük yapı taşını oluşturan aile birliğini nasıl bir temel üzerine kurulduğunu  sergilemiyor mu?

Dişil enerjinin doğasına baktığımızda görüyoruz ki; Sabretmek, İncelik, Zarafet, Şefkat, Kabul etme,  Alma, Affetmek, Sakinlik, Barış, Güven, Esneklik, Sevgi, Güzellik… Vs. gibi özellikler var.

Bunların yanı sıra; içinde yaşam oluşturabilme yetisi olan kadının, muhteşem bir içsel rehberlik alma kapasitesine ne demeli! Bu özeliklerin her biri, tek tek kendi içinde ele alınıp anlamları açılabilir ve tabi ki birçok parametreyi içinde barındırır.

Ben, sadece çok kısa olarak güzellik üzerinde durmak istiyorum. Güzellik deyince aklımıza ilk gelen fiziksel olan bir görsellik geliyor değil mi? Kadının güzel olması, en çok yanlış anlaşılan alan bu olmuş bence. Makyajlar, bin türlü renge boyanmış saçlar, parfümler, ojeler, topuklu ayakkabılar,  çekici kıyafetler midir kadının güzelliği? Yoksa daha başka içsel bir şey midir? O bir derinlik, sanatsal  bir güzellik değil midir? Kalbin güzelliği, iç güzellik, ruhun dışa yansıyıp ışıması gibi… güzelliğin  derinlikleri. Güzellik bütün kadınlara verilmiş, istisnasız bütün kadınların doğuştan sahip olduğu  bir hediye…

 Buna sahip olmak için dışsal olarak bir şey yapmak zorunda değiller. Çünkü gerçek güzellik içten  geldiği zaman etkilidir. Güzelliği, sevgiyi yansıtmasından kaynaklıysa o zaman güçlüdür.

 Dişil enerjinin  bir özelliği de sevgiyi açığa çıkarmak olduğu için,  bundan dolayı aşka ilham olur.  

Bu güç uygun bir şekilde kullanılmazsa aşka ilham olamaz. Kadınlar güzelliği sadece dış anlamında kullanırsa cinsel bir objeye dönüşmez mi? 

 Verilen kapasitelerin açığa çıkmaması ne kadar hüsran!

“Yaratım gücü” gibi paha biçilmez bir armağana sahip olan biz kadınlar; farkında mıyız bu gücü taşıdığımızı, değilsek elimizden kim, ne zaman, nasıl aldı bunu.

Ve biz içimizdeki unutturulmaya çalışan bu güce yeniden nasıl sahip çıkıp geliştirebiliriz?

Güzel bir dünya yaratabilmek adına.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.