KAĞITLARI YENİDEN KARIYORUZ!

Türkiye’de son iki yıldır, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi iki şey daha çok konuşuluyor ve gündemde.

Birincisi salgın ki, insanların ölümleri, hastalığa yakalananların sayısı hala Türkiye’de de, Dünya’da da azalmış değil.

İkincisi ekonomi, salgın dönemine bağlı duran, duraksayan ekonominin çarkları, yeniden aynı tempoya yine salgın nedeniyle bir türle gelemiyor.

Bütün dünya ülkeleri, bir yandan insanları sağlığını korumaya çalışıyor, bir yandan da ekonominin yıkılmaması için çalıştırmaya çalışıyor.

Çalışarak ölmek mi, ölerek çalışmak mı?

İnsanlığın iki arada, bir derede kaldığı ve cevabını bulamadığı soru.

Son bir aydır Türkiye’de ise ekonomik olarak dövizdeki artış konuşuluyor.

Sosyal medya üzerinden desteklenen paylaşımlarla doların 25, Euro’nun 30 olacağı iddiaları üzerine para kazanmak isteyenlerle, paralarını kaybetmek istemeyenleri bir ateş bastı.

Öyle bir ateş ki, bu ateşe yaklaşmayanları bile ısıttı.

indir.jpg

Eski zamanlarda, artan dövizle birlikte ekonomi de çökerdi.

Ekonominin çökmesiyle birlikte siyasette çökerdi.

Bir kargaşa olurdu, bir bilmezlik olurdu, artan zamlara her dakika yenisi eklenirdi, piyasa da mal olmazdı, olsa da satan olmazdı, sonunda ya seçime gidilirdi sivil iradeyle ya da askeri darbe olur seçim dayatılırdı.

29 yaşından aşağıda olanlar bunu pek bilmez

Çünkü onlar için Türkiye’de 19 yıldır bilindik bir siyaset, bilindik bir irade ve bilindik bir ekonomik gelişme, değişim var.

Ondandır ki, dolar yükseldiğinde en çok telaş yapanlar, 29 yaşın üstü, parası olan, parasının yok olacağını düşünenler oldu.

Ama onlarda, eskileri bilmenin, görmenin, yaşamanın zararlarını yaşadılar.

Türkiye’de 20’ye dayanan dolar bir gece de 10 TL, 25 dayanan Euro bir gecede 12 TL’ye kadar düştü.

Piyasalar biraz nefes alırken, ekonomik korku azalırken, paranın peşinde, paranın derdinde olanların nefesleri daraldı.

Üç hafta içinde ne kadar para kazandığını düşünenler, üç gün içinde de ne kadar para kaybettiğini hesaplamaya başladı.

Kim ne kadar kazandı ve ne kadarını kaybettiyse bu tamamen onun kişisel sorunu.

Önemli olan Türkiye’nin kaybetmemesi!

Türkiye’nin kaybettiği oyunda, bu ülkede yaşayan hiç kimse kazanmış sayılmaz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.