Matrix filminin en unutulmaz sahnesi, Neo’nun Morpheus tarafından 2 haptan birisini yutmasının istenmesi sahnesidir.

“Mavi hapı yutarsan, yarın yatağında uyanırsın ve neye inanmak istiyorsan ona inanırsın” der, Morpheus.” Ama kırmızı hapı seçersen, sana sadece gerçeği vaat edebilirim.”

Neo, kırmızı hapı seçer ve gerçeklerle yüzleşir. Aynı durumda olsanız siz hangisini seçerdiniz? Ben kırmızı hapı seçerdim. Ben her zaman ve her durumda gerçeği bilmek isterim ama ülkenin büyük çoğunluğu MAVİ HAPI yutacakmış gibi geliyor bana. Ne işim olur, KIRMIZI HAPLA, diyerek. Kendisine anlatılanı, izletileni  doğru  kabul etmek varken. Ne diye kafa yorsun ki?

Hapı yuttuktan sonra;

Dün dündür, bugün bugündür.

Çelişki olmaz, haşa huzurdan.

Dün aka ak diyorsak,  bugün kara demişiz çok mu?  Yarın da alaca olabilir.

Mavi hapı yuttuysan, sorgulamana gerek yok. Kafa karışıklığı yok.

Ama dün tam tersini demiştiniz, bugün başka şey diyorsunuz yok!

Kaldı ki, yeteri kadar yüksek sesle söylenen, her şey gerçek kabul ediliyor.

Bombalar, cinayetler, tecavüz haberleri, savaşlar, mülteciler... olur böyle şeyler ve  münferittir bunlar. Şehitler? Ölmez!

Mavi hapı yutmuş olanlara göre, cennette yaşıyoruz adeta. Herkes bizi kıskanıyor

Her gün yaşadığımız, adrenalin kıskanılmayacak şey mi??

Aksiyon türünde bir Hollywood filminin setine döndü memleket. Bizler de  figüranları gibiyiz bu filmin.

En acıklı durumda olanlarsa, biz kırmızı hapı yutanlar ve gerçeği sorgulayanlar.

Gerçekten hapı yutmuş durumdayız.

Her şey gözlerimizin önünde olup bitiyor ama elimizden bir şey gelmiyor.  Anestezi olmadan ameliyata girmiş gibi acı çekiyoruz. Keşke mavi hapı seçseydik diyoruz bazen “Burası Matrix, burdan çıkış yok!” çünkü.