Dr. Taner Akman
Mezuna Kalmak
Gençler arasında trend olan ama dilbilimcilerin Türkçe’nin bozulması ile ilgili söylemlerinde örnek olarak verdikleri bir deyim “mezuna kalmak” Yıllarca yazarlık ve editörlük yapmış, dil ve imlâ takıntılı biri olarak bu konu ile ilgili ben de fikrimi yazmak isterim.
“Mezun” aslında isimdir (bir okuldan mezun olan kişi), ama burada farklı anlamda kullanılmıştır. “Kalmak” yardımcı fiil gibi davranır ve bu iki kelime biraraya gelerek bir deyim oluşturur.
“Mezuna kalmak” gramer yapısı olarak deyim grubuna girer. TDK’de resmi olarak yer almasa da, yaygın ağızda yerleşmiş ve günümüzde hemen herkes tarafından bilinir hale gelmiştir.
Önce eleştirenlerin neden eleştirdiklerine dair bir örnek alıntılayayım;
Spiker ve Diksiyon Eğitimi Uzmanı Şenay Ekin Hocamız Linkedin’de şöyle yazmış; “Mezuna Kalmak mı!?
Ne Türkçeye ait, ne mantığa.
Dil bozulurken anlam da kayıyor.
“Başarısız oldum” demek yerine “mezuna kaldım” diyerek kendimizi ve çevremizi avutuyoruz.
Bir de hazır hissetmeyip, bekleyenler var. Bu ayıp mı? Kesinlikle hayır. Siz önümüzdeki sınava hazırlanıyorsunuz. Mezuna kalmadınız, mezun oldunuz.
Ve bunu sadece öğrenciler değil hocalar da kullanıyor. Geçen gün canlı yayında bir okulun rektör yardımcısı da böyle telaffuz edince “eyvah ki ne eyvah” dedim.
Bir sınav başarısızlığı dünyanın sonu değil. Bir yıl bekleyip, girecek olmak hiç değil.
Ama başarısızlığı veyahut hazırlanacak olmayı doğru tanımlamamak, üzerini zarif bir etiketle örtmek gelişimi engeller, özgüveni zedeler.
Gerçek şu ki hedefine henüz ulaşamamış olmak, yeniden denemek anlamına gelir.
Ama önce bu durumu doğru adlandırmak lazım.
Kendi yolculuğuna dürüstlükle bakmak, en büyük ilerlemedir.
Kelimeleri eğip bükerek, tuhaf kavramlar bularak bağlamdan uzaklaşmaya gerek yok.
Bir de lütfen dilimize en ufak bir mantık barındırmayan kavramları yerleştirmeyiniz.
Mezuniyet bir tamamlanıştır, içinde kalamazsınız. Yeni mezuniyetlere doğru ilerlemeniz dileğimle!”
Ben bu fikre katılmıyorum.
Bence “mezuna kalmak” ifadesi Türkçe’nin mantığını bozmak değil, güncel dilin kendi ihtiyacına göre ürettiği, yerleşmiş bir deyimdir. Dil yaşayan bir organizmadır; sadece sözlük kurallarına değil, insanların ortak deneyimlerine ve pratikteki kullanımlarına göre evrilir.
“Mezuna kalmak” deyimi tam olarak şunu ifade eder: Mezuniyetini yeni almışsın ama istediğin üniversiteye veya bölüme yerleşememişsin, bir hedefin var ve laf olsun diye herhangi bir bölüme de yerleşmek istemiyorsun, hedefin için bir yılı daha gözden çıkartıyorsun ve bu hedefe ulaşmak için bir yıl daha sınava hazırlanıyorsun. Bu durum öyle yaygınlaşmıştır ki, kavram artık “başarısızlık” anlamında değil, bir statü veya hedefe ulaşma dönemi tanımı olarak kullanılır: “Ben bu sene mezuna kaldım” dediğinde insanlar senin mezun olduğunu, ancak hedefine ulaşmak için bir yılını daha feda etmek istediğini anlar. Sadece başarısız öğrenciler değil kendilerine yüksek hedefler ve dereceler belirlemiş öğrenciler de mezuna kalabiliyorlar. Örneğin puanı tüm üniversitelerin tüm bölümlerine girmeye yettiği halde ilk 100’e giremediği için mezuna kalmak istediğini söyleyen bir öğrenci röportajı izledim televizyonda…
Bir kelimeyi veya ifadeyi illa sözlük anlamına hapsetmek gerekmez; toplum ona farklı bir bağlam yüklediğinde, o kelime artık o bağlamda da anlam kazanır. “Mezuna kalmak” da budur. Üstelik bu kullanım öğrenciler arasında moral bozucu değil, moral destekleyicidir. “Başarısız oldum” gibi kırıcı bir ifade yerine “mezuna kaldım” demek, durumu daha nötr ve umutlu bir çerçevede anlatır.
Sonuçta dilin görevi insanlara duygularını ve durumlarını rahat ifade ettirmektir. Eğer kitleler yıllardır bu ifadeyi kullanıyor ve anlaşıyorsa, “mantıksız” demek yerine onun sağladığı iletişim kolaylığını görmek gerekir. Dili sabitlemek değil, yaşatmak ve esnetmek gerekir.
Evet, mezuniyet tamamlanıştır. Ama “mezuna kalmak” bir tamamlanışı inkâr etmek değil, tamamlanmışken asıl hedef için bir bekleyiş ve çalışma sürecinde olduğunu dile getirmektir. Bu da dilin canlılığıdır, bozulması değil.
Mezuna kalan öğrencileri topluma karşı cesur duruşlarından ve kendilerine olan saygılarından dolayı tebrik ediyor, tutku ile severek yapabileceklerine inandıkları meslekleri seçebilme yolunda başarılar diliyorum…


Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.