Foça’da bu yaz bir şey değişti. Sokak aralarında biriken çevre atıkları, sadece fiziksel bir kirliliğin değil, yönetim anlayışında yaşanan bir sarsıntının da göstergesi haline geldi. Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı’nın kamuoyuna yaptığı açıklama, yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarına dair ezberleri bozmaktan çok, ciddi bir boşluğu gözler önüne serdi.

Başkan Fıçı, çevre atıklarının belediyenin sorumluluğunda olmadığını söyleyerek, bu yıl bu atıkları bilinçli olarak toplamadıklarını ifade etti. Üstelik bunu bir çevre politikası ya da farkındalık kampanyası çerçevesinde değil, vatandaşa doğrudan bir “mesaj” verme aracı olarak yaptığını açıkladı. Açıkça söylediği şu cümle, her şeyin özeti gibiydi:

“Eğer rahatsız olacağın bir görüntüyse, onu atınca onunla yaşayacağını bilmen lazım.”

Bu cümle, yerel yönetimin vatandaşla kurması gereken ilişkiyi ters yüz ediyor. Çünkü belediyecilik, vatandaşa “ders verme” alanı değil; çözüm üretme, yaşamı kolaylaştırma ve kamusal düzeni sağlama sorumluluğudur. Belediye başkanı, hizmet üretmekle mükelleftir, seçmenle inatlaşmakla değil.

Hiç şüphesiz çevre atıklarının gelişi güzel sokağa bırakılması doğru değil. Ancak bu tabloyu sadece vatandaşın duyarsızlığıyla açıklamak da kolaycılıktır. Zira bu duyarsızlıkla mücadele etmenin yolu, kamusal sorumluluğu terk etmek değil; sistemli ve sürdürülebilir çözümler üretmektir.

Foça, doğasıyla, tarihiyle, dokusuyla Ege’nin göz bebeği. Ama bugünlerde sokaklarında biriken atıklar, yalnızca çevreyi değil, Foça’nın imajını da kirletiyor.

Sosyal medyada Başkan Fıçı’ya yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor. “Belediye başkanlığı grev yeri değildir”, “Çöplerle yaşamaya Foçalı değil, belediye alışmalı” gibi yorumlar, halkın hayal kırıklığını net biçimde ortaya koyuyor. Bazı vatandaşlar ise bu yaklaşımı doğrudan görev ihmali olarak tanımlıyor.

Peki, çözüm ne?

Çözüm, çevre atıklarının sorumluluğunu vatandaşa bırakmak değil, yönetilebilir hale getirmektir. Belki belirli noktalarda ücretsiz ya da düşük ücretli atık toplama alanları oluşturmak, belki de dönemsel kampanyalarla vatandaşla iş birliği yapmak… Ama asla “Bu yıl toplamayacağım” gibi bir restleşme üzerinden değil.

Foça, temiz sokakları ve yaşanabilir doğasıyla var olabilecek bir kent. Bu değerleri korumak, yerel yöneticilerin temel görevidir. Ve unutulmamalıdır ki bir belediye başkanının asli sorumluluğu, çöpün değil, çözümün tarafı olmaktır.