Saç Dökülmesi

Saç Dökülmesi

Diyetisyen Tuğba Günal yazdı; Saç Dökülmesi

Zamansız dönemlerden taa Rapunzel'den bugüne uzanır insanoğlunun saçına düşkünlüğü. Sağlık, gençlik, güzellik ve hatta güç göstergesidir saç her dönemde ya da tam aksidir; saçın güçsüz ise sende sağlıksız, güçsüz,ve hatta fakirsindir hayatın olanakları sana ulaşmıyordur. Günümüzde saç uzatma ve canlandırma sektörü tüm dünyada en çok para harcanılan yatırım yapılan bir sektör haline gelmiştir. Gelinbaşı diye tabir ettiğimiz bir evlilik seromonisi vardır örneğin; Hergünki gibi olmaz düğün günü gelinin saçları ve yakışıklı biskolata erkeklerinin saçları rüzgarda savrulmalıdır tüm çekiciliği ile... Faydalarını biliyoruz da gelelim fasülyenin zararlarına...

Güzelliğimizi, sağlığımızı katmerlemek için zayıflama yoluna girdiğimizde saçlarımız dökülüyor. Sanki kaybettiğimiz her gram yağa 1 saç teli de bizi terk ediyor. Öyle ki obezite cerrahisi ile kilo kaybı gibi kalıcılık oranı yüksek bir tedavi şeklinde dahi hastalarımız 'Saçlarım dökülecek mi?' diye soruyor. Zayıflarken saçlarımız dökülüyor çünkü; zayıflarken çinko, folik asit ve ferritin değerlerimiz düşebilir ve bu minerallerin düşüklüğü saç dökülmesine yol açabilir. Ayrıca sık görülen vitamin B12 ve demir düzeylerinin düşüklüğü ile saç dökülmesi arasında anlamlı bir ilişki gözlenmemiştir. Saç dökülmesi, özellikle genç kadınlarda daha yaygındır. Bunun nedeni kadınların daha uzun saçlara sahip oldukları için gereksinimlerinin fazla olmasına bağlı olabilir. Ayrıca genç kadınlar estetik kaygılarından dolayı saç dökülmesini daha sık bildiriyor da olabiliriler. Zayıflamayı çok istiyorum ama saçlarımı da çok seviyorum, ne yapmalıyım? :( Öncelikle bu sürecin tamamen kilo veriminizle ilişkili olduğunu, kilo verimi (vücuttaki yıkım) sona erdiğinde ve sabit kilonuzu korumaya başladığınızda (vücutta yeniden yapılanma) yeni ve canlı saçlarınızın çıkacağına emin olun. Yıkım döneminde saçlarınızı desteklemek için demir, çinko, biotin, omega 3 ile sürecinizi destekleyin. Tüm bunları yazdığımda sanmayın ki sürekli ve bir sürü tablet içmelisiniz. Ne yerseniz O'sunuz diyoruz ya... Yediğimiz besinleri seçerken içeriklerine dikkat etmemiz dahi yeterli olabilir. Hangi miktarda ne kadarı yeterli olur konusunda hiç kafanız karışmasın. Bırakın bilim işini yapsın. 2-3 ay da bir yaptıracağınız kan tahlillerinin sonuçları neye ne kadar ihtiyacınız var açık seçik gösterecektir. Ama en sağlıklısı bu dönemi depolar boşalmadan devam ettirmektir. Öyle ise gelsin omega 3 için balıklar, gitsin biotin için yumurta, tavuk, kuzu eti, süt ve peynir, eklensin çinko için ceviz, badem, kuru fasülye ve demir için her daim sofranızda olsun et, balık, tavuk, hindi, börülce, domates, kuru erik vb....Saçlarını dağıtırsınnnn,rüzgarlara bırakırsıınnnnn.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum