Seçki...

Sahipsizliğin adressiz  gecelere bulaşmışken ellerin , gözlerin hep bir başınaydı..
Yüreğinin  ucuna kadar gelmiş bir yalnızlıktı seninki ..
sebepleri çamurlu sular gibi ,
çirkin  beddualar gibi kekeme
yalnızlıklar   bırakmıştın bana da..
Íslıkların senin o rotasız , notasız ıslıkların
sabahlarımı güneşsiz bırakıp
yol kenarlarına fırlatılmış ,boynu kırık yaseminlerin  can çekişmesindeydi..
üstelik
çatılarından  kederler akan evlerin siyahına karışıyordu soluğun..
sigaran üşüyordu parmaklarında
Ve
sen hep susuyor susuyordun..
ama söylesene ,
insan  kaç defa küser ki sevdaya?
kaç dizelik  bir şiire sığar ?
kaç kez susar şiire?
kaç yanardağ saklar içinde?
kaç kederi eskitir  anılar?
söylesene!!
çünkü ben
imgeleri gri ,yorulmuş bir hayatın içinden çıkıp
õtelere  kokusunu bırakmış bir fesleğenin yaşındayım..
........

Gece önüne koydu soğuk yüzünü
Bütün odalar üşümüştü
Burnunu çekiyordu sardunyanin biri
Konuşmuyordu  artık balkon demirleri
Kimsesizliğe teslimdi bacağı kırık bir  sandalye..
Düğmelerini açık unutmuştu  gökyüzü
Fışkırıyordu ağaçlardan sessizlik
Bir adam doğruyordu gözlerini
Büyüyüp küçülüyor
Çoğalıp azalıyordu gölgen
yorgun merdivenlerden çıkıyordu hayallerin
Zifiri koridorlar yüzüne çarpıyordu
Ceplerin dolu , ellerin sisliydi
Yüzün  suyu çekilmiş bir dereydi
Makas değiştiren trenlere nispet  çaktın gövdeni çıkmaz sokaklara.
Sayın Tanrı da uykudaydı
Sonra, uyan artık Tanrım, dedin
Bak olanlar  öldü.!!
Gece öldü
Ses öldü ..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.