Aysel Ateş Abdullazade

Aysel Ateş Abdullazade

Şehidin var, Vatan!

Savaşlar, insanların mahremiyetini açmak, maneviyatını mahvetmek içindir. Bir milletin ar damarına basmak, bir halkın yok olmasını sağlamak için uydurulmuş ama gerçek sonlukla biten "masaldır." 

İki gündür kardeş ülke Azerbaycan işgalci Ermenistan tarafından saldırıya maruz kalıyor. Azerbaycan Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, Ermenistan askeri birliklerinin top atışı ile birlikte Tovuz şehrine saldırdığını, çıkan çatışma sonucunda Azerbaycan'ın şehit verdiğini açıkladı.

30yıldır süren Ermeni vahşeti Azerbaycan'ı rahat bırakmıyor. Bugün şehitlerimiz ailelerine verildi, Tovuz ahalisi şehitlerini alkışlarla karşıladı ve toprağa verdi. Tovuz neresidir, nasıl bir yerdir size kısaca anlatayım.

Çocukluğum Tovuz'da geçtiği için toprağının her karışını iyi bilirim. 

Tovuz şehri, Azerbaycan'ın Ermenistan ile sınır komşusu olan şehridir. Tovuz Rayonu bölgesinin yönetim şehridir. Başkent Bakü'ye 439 kilometre uzaklıkta olan şehrin nüfusu 2013 yılı sayımına göre 15 bin civarındadır. Ayıca Tovuz şehri, Azerbaycan'ın askeri olarak yığınak yaptığı şehirlerden biridir.

Ben 1990doğumluyum. 20 Ocak 1990 katliamını, 1993'de 26Şubat Hocalı faciasını hatırlamasam da tarihi detaylarını iyi biliyorum. Tovuz'da hep ateş sesleri duyulurdu, biz göklerde patlayan mermi sesleri ile büyüdük. 5-6yaşlarında ancak vardım, Tovuz'da evlerin çoğunda alt kat olurdu. Beton ile döşenmiş, serin havası olan yeraltı bir oda yapılırdı evlerde. İnsanlar ateş sesi duyunca o kata iner, oraya saklanırdı. "Zirzemi" denilirdi evin altının toprağı çıkarılarak yapılan o yerine. Bodrum kat misali düşünün. Bizim evimizin zirzemisi yoktu. Ateş sesleri artınca komşulukta olan akrabamızın evine koşardık ailecek. Başka aileler de gelirdi oraya. Bazen geceyi orada geçirirdik. Aslında ermeniler gelse bizi orada da bulurdu, ama ne bileyim orası güvenli yer olarak kazınmışdı akıllara. Ateş sesleri kesildiğinde insanlar evlerine geçerdi. Çok iyi hatırlıyorum o günleri. 

30senedir o günden bugüne hiçbişey değişmedi. Ne Azerbaycan hükümeti, ne de Ermeni düşmanlığı. Benim şimdi 30yaşım ve bir evladım var. Şimdi Tovuz'a gidecek olsak, kızım da o zirzemilere girmeli olacak korunmak için. Tovuz'da herkes her an şehit haberi almak endişesi ile yaşar. Tüm evlerde bilinir ki önde askeri araç arkasında ambulans geliyorsa yine kor düşmüştür bir eve. Tüm anne babalar bizim evimizden yan geçsin diye dua eder dilinin ucunda. Bir kapı çalınır titrek parmak uçları ile ve korku dolu gözlerle koşar o kapıya asker babası. Ve bir nale yükselir Allah'ın durduğu en yüksek mevkiye, anne nalesi, baba hüznü, eş ahları kulağını deler Allah'ın...

O zaman da şehitler gelirdi evlere, sene 2020 ve yine şehitler geliyor anne kollarına.

Bugün 6aylık bebeğin babası şehit oldu, bayraklara büründü, omuzlarda taşındı. 

Bugün 2002doğumlu bir evladımız daha dünyanın, savaşların ne olduğunu kafasında ayırt etmeden bu dünyadan gitti şehitlik mertebesine.

Bugün iki kız kardeşin yükünü aldı küçük 7yaşlı oğul evladımız. Çünkü babası şehit düştü. 

Bugün bir kadın dul kaldı, bir anne 20sene yaşamış gibi yaşlandı, bir babanın beli büküldü. Bügün bu evlerin ışığı bir daha yanmazcasına söndü...

Dedim ya savaşlar mahremiyeti açmak, maneviyatı yok etmek içindir. Bir kadını dul bırakan, bir çocuğu öksüz, yetim kılan, bir anneyi ölene dek ağlatan, bir babanın belini büken bir avuç toprak hırsınız başınızı yesin! 

Karabağ Azerbaycan'dır! Vatan sağolsun, düşman kahrolsun! 

Ayağa kalk, Tovuz'um, Şehitin var! Başını dik tut şehit anası, göz yaşını sil şehit babası, başındaki kara yazmayı sal şehit yari, dik dur, Vatan! 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar