M.P. isimli bir vatandaş, kendi adına haberi olmadan şirket kurulduğunu, bu şirket üzerinden naylon fatura kesildiğini iddia ediyor. Yetmiyor, bu konuyu yargıya taşıdığı için tehdit ediliyor, baskıya maruz kalıyor. “Davandan vazgeç yoksa ruhsatını vermeyiz” denilerek hem mesleğiyle hem de ekmeğiyle tehdit ediliyor. Bu nasıl bir belediyecilik anlayışı?

Ve işin en çarpıcı yanı, M.P. geri adım atmayınca belediye zabıtaları devreye giriyor, emlakçılığını yaptığı firmanın projesi haksız yere mühürleniyor. Yani Torbalı Belediyesi’nde hukuk, vatandaşın hakkını koruyan bir mekanizma olmaktan çıkıp, bir cezalandırma aracına mı dönüştü?

Sayın Övünç Demir, bu iddialara cevap vermek zorundasınız! Bu kentte korku iklimi yaratmak, vatandaşları sindirmek belediye başkanının görevi değildir. Eğer bu iddialar yalandan ibaretse çıkın kamuoyunun karşısına ve belgeleriyle, delilleriyle anlatın. Ama eğer bunlar doğruysa, Torbalı halkının önünde şeffaf bir şekilde özür dileyin ve gereğini yapın.

Torbalı, birilerinin arka odalarda kurduğu baskı düzenine mahkûm edilemez. Bu şehirde yaşayan herkes adalet istiyor, şeffaflık istiyor, belediyesinden güven istiyor.

Unutmayın; mühür, adalete değil vatandaşa vurulursa; o mühür, belediyenin kapısına vurulur.