Babacan PESENKURDU

Babacan PESENKURDU

Tüm kanunlara uyarak eski normale nasıl döneriz?

Gerçekten bu mümkün mü?

Gerçekten özlediğimiz o eski günlere dönmek mümkün mü?

Bu Covid-19 belasını başımıza salan ama yüksek akıl olsun ama dünya kendi varlığından başka hiçbir şeyi umursamayan insanoğlunun bizatihi kendisi olsun; Mümkün mü?

Elbette mümkün ama imkânsız!

Peki ne yapacağız?

İşçisin, öğretmensin, paket servisçisisin, kuryesin, sağlık çalışanısın velhasıl kelam evde hapsolmuş, gencecik zihinler ve tecrübe anıtı yaşlı insanlarsın.

Sabahın köründe işe gidiyorsun, kelle koltukta, toplu taşım araçlarına binip, günde belki yüzlerce insanla karşılaşıp, hayatını ve evdeki sevdiklerini tehlikeye atıyorsun.

Sonra akşam 21.00’den sonra dışarıya çıkamıyorsun.

    Geçen gün gelen normalleşme akımına bir baktım. Yok arkadaş biz iflah olmayız. Çünkü, onun bunun gözüne sokmamız gereken, egomuzu tavan yaptıracak paylaşımlara ihtiyacımız var!

    Ben şahsen gündüz rakısını severim. Belli ki bütün insanlar da seviyormuş. Normalleşme adımları atıldı, meyhaneler gündüz rakısına doyduğu gibi alışveriş merkezleri ve kahveciler doldu taştı. Benim üzücü o saatlerde büromda çalışıyorum.  Ve gerçekten o saatlerde dışarda olma şansım olsa ne yapardım diye sordum kendime. Aklıma ilk gelen Foça, Urla filan oldu, doğa oldu yani. Benim gibi düşünen insan sayısı da az değildi. Buradan çıkaracağımız sonuç şu ki arkadaşlar, Covid-19 çekip gitse bile, eski dünya düzeni hala devam edecek. Yani binlerce yıldır, kendine başına getirmediği dert kalmayan insanoğlu, hiçbirinden ders almadan hala üremeye devam ediyor.

    Peki yasaklar, cezalar?

Ben kendim basit bir çözüm buldum bu ilkel ve eğitimsiz yeni normalleşmeye.

İstediğin kadar kanun nizam getir, eğer halkını cahilleştiriyorsan, her şeyi başını paraya, dine, ırka ve iktidar kavgasına bırakıyorsan, hepsi boş…

    Hepsi boş. Çünkü kimse kendini sevmediği gibi başka insanların da içinde sevgi olmasın istiyor. Kendisi sevgisiz, mutsuz ya, herkes öyle olmak zorunda. Peki bu küstahlığı yetiyor mu insanoğluna? Elbette hayır. Yetmez çünkü, nefsi var!

Bir de sanıyor ki sadece kendi bildiği doğru ve bunu da savunmaya yüzsüzce devam ediyor!

Peki biz ne yapalım? Basit!

Saat düzenimizi değiştireceğiz. Gece gündüz olacak, gündüz de gece. Yani akşam saat 20.00 işe gideceğiz, sabah 06.00’da işten geleceğiz. Akşam yemeğinin yerine kahvaltı alacak, kahvaltının yerini de akşam yemeği. Öğlen 16.00’da kalkacağız, spor salonumuza gideceğiz, akşamüstü rakı içmeye gideceğiz. Böylelikle yasal saatlerde yasal yerlerde olup, Covid-19 önlemlerini açıklayanların bütün tezini çürüteceğiz. Nasıl fikir ama?

İnsanlara, kendinden başkasına saygı ve sevgi duymayı öğretmedikten sonra, özür dilemeyi, teşekkür etmeyi öğretmedikten sonra hiçbir şey düzelmez. Bunların insanı hayvandan ayıran özellikler olduğunu yazarken, yemek verdiğimiz sokak hayvanları geldi gözümün önüne, o hayvanların bize minnet ve sevgi ile davranışları geldi aklıma, kelamımdan, insanlığımdan utandım.

Şimdi siz de gidin şu köşede, tek aya üstünde, yüzünüzü duvara dönün ve utanın insanlığınızdan, benim gibi.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.