
Arif ÇAYAN
Yanan evler tükenmeyen umutlar
İzmir’de ormanlarla birlikte umutlar da küle döndü. Alevler sadece ağaçları değil, nice evleri, hayvanları, anıları, bir ömrün emeğini yuttu. Yangının ardından geriye duman kokulu bir sessizlik ve çaresiz gözlerle yanan evlerinin enkazına bakan vatandaşlar kaldı. İşte tam da böyle bir atmosferde, devletin zirvesi İzmir’deydi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un öncülüğünde kurulan kriz masası, yangının izlerini silmek için harekete geçti. AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, AFAD Başkanı, İzmir Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı hep birlikte sahadaydı. Bu, koordinasyonun ve devlet ciddiyetinin önemli bir göstergesiydi. Ama en önemlisi şu cümleydi: “Evleri yanan vatandaşlarımız için TOKİ tarafından 1 yıl içinde yeni konutlar yapılacak.” Bu, sadece bir konut projesi değil. Bu; yeniden başlamak, yeniden inanmak, devletin şefkatini hissetmek demek. Çünkü bir ev sadece dört duvar değildir. O evde bir çocuk yürümeye başlamıştır, bir yaşlı her sabah penceresinden aynı ağaca bakarak çay içmiştir. O evde sabah kahvaltıları, akşam duaları, bayram hazırlıkları yaşanmıştır. O ev gitmişse, hayatın bir bölümü eksilmiş demektir. Bu yüzden verilen söz önemlidir. Bu yüzden bu sözü tutmak, siyasetin değil insanlığın meselesidir. Elbette eksikler, ihmaller tartışılır. Ama şimdi yaraları sarma zamanıdır. Umut, bazen bir tuğla, bir pencere, bir çatıda yeniden yeşerir. İzmir, yine ayağa kalkar. Çünkü bu şehir çok yangınlar gördü ama hiç küllerinde boğulmadı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.