Umutlanmak

Umut. Bu dört harfli sözcük, hayatımızın nasıl da merkezinde. Gerçekten umutlanmadan yaşayabiliyor muyuz? İnsanın yenilse de, başarısız olsa da, kaybetse de tekrar tekrar denemesini umut sağlıyor. Bazen o kadar çok dolduruyoruz ki içini, öyle hayallerle süslüyoruz ki, gerçekleşmediği o an, ah işte o an…

Küçükken her şey ne kadar da kolaydı bizim için. İstediğimiz şey, hep bir adım ötemizdeydi. Çoğu zaman bir ağlamamız yeterliydi. Ya da hayali bile güzelken o, her renkti bizim için. Biz umut etmeyi çocukluğumuzdan öğreniyoruz ve o çocukluk kalıplarımız, bütün bir ömrümüz boyunca bize eşlik ediyor.

Hadi bir çocukluğunuza gidin ve neyi nasıl umut ettiğinizi hatırlayın. Umudunuz çabuk mu yeşerirdi, çok mu beklerdiniz ya da hayali her zaman sizi daha mı çok mutlu ederdi? Ya da umutlarınızın boşa olduğunu çocukluğunuzda mı öğrendiniz? Daha doğru bir soruyla devam edelim: Umudunuzun boşa olduğu size öğretildi mi?

Çocukluğumuz bizim için tam bir kara kutu. Öğrendiğimiz her şeyin kökleri orada. Bütün bir hayatımız boyunca o köklerden ne uzattıysak onu kullanıyoruz, çoğu zaman da farkına varmadan. Maalesef ki umutlanma şeklimiz bile bize ait değil. Hepimiz çocukluğumuzun yansımalarıyız. Çocukluk çağında verdiğimiz bilinçli bilinçsiz pek çok karar, günümüzün kararlarını etkiliyor.

Hadi yine çocukluğumuza gidelim ve düşünelim. Anneniz babanız nasıl umutlanırdı? Evde olumlu neler konuşulurdu? Babanızın yaptığı işler nasıl sonuçlanırdı? Mesela babanızın tuttuğu her iş, elinde kaldıysa acaba hafızanıza bununla ilgili ne attınız? Babanız ya da anneniz yaptıkları işlerde sıkıntılı durumlar karşısında tekrara tekrar denemeyi tercih ettiyse buradan olumlu bir şey kaydetmiş olabiliriz. Bir şeyin defalarca denenebileceğini, mücadeleden vazgeçmemek gerektiğini. Ya da babanız her başarısız oluşunda annenizden nasıl bir dönüt aldı? Beceriksiz olduğuna dair bir geri bildirim varsa kayıtlarımız da ona göre olacaktır. Siz bir şeyler yaparsınız ve başaramazsanız çok kötü eleştirilirsiniz gibi. Belki babanız ya da anneniz yeterince desteklenseydi her şey daha farklı olurdu.

Küçükken evde ancak hile hurdayla zengin olunabileceğini o yüzden dürüst insanların iyi durumda olamayacağını öğrenmiş olabilirsiniz. O zaman düşünsenize kodlarınızda dürüstlük varsa güzel para kazanmak için umutlanmanız, sizin için çok zordur. Çünkü içinizden bir ses, size sürekli olmayacağını fısıldayacaktır. Diyelim ki hile hurdayı öğrendiniz bu da içinizdeki tutarsızlığı ortaya çıkaracağı için becerememe olasılığınız çok yüksektir.

Örneğin başarmak için umutlanmak. En çok da sınava hazırlanan öğrencilerde gözleme şansına sahibiz. Önünde bir sınav vardır. Çalışma yöntemini öğrenip işe koyulsa bile içindeki ses de devrededir. Aile kalıplarında umutsuzluk varsa ona hep umutlanmaması gerektiğini fısıldar durur. Hep diyoruz ya en büyük engelimiz, düşünce şeklimizde.

Her şey öğrenilebilir bu hayatta. Hani diyoruz çocukluk kodlarımız bizi belirliyor diye. Evet doğrudur ancak çocukluğumuzda bunlar diye bu senaryoyu defalarca yaşamak zorunda mıyız? Çok zor gibi görünse de imkansız değil. Önce ne yaşadığımızı fark etmeliyiz. Her çocuk ailesinin kaderini yaşar, kalıbı yerine herkes kendi kaderine hükmedebilir kalıbını sindirmeliyiz içimizde. Etrafımıza bakarsak bunun örneklerinin de çok olduğunu görürüz. Yoksa düşünsenize herkes sadece ailesi gibi kalır devam ederdi hayatına.

Özgür irade bizim neyi seçeceğimizle ilgilidir. Diyorum ki farklı olanı seçebiliriz. Filmlerdeki kahramanlar gibi. Onları kahraman yapan, çoğu zaman verdikleri kararlardır. Biz de yeni kararlar verebiliriz. Farklı olanı seçebiliriz. Ancak işimiz karar vermekle bitmiyor. Sürdürmek için de iradeye ihtiyacımız var. Bazen hayatımızdaki bir taşı oynatmamız çok şey değiştirir. Yalnız yapamayacağınıza mı inanıyorsunuz, o zaman yardım alın. Belki kendinizi yeniden tanımlamaya ve kodlamaya ihtiyacınız vardır ve bir profesyonelden yardım almak harika olur. Hep söyleriz ya: Bu hayatta değiştirebileceklerimiz ve değiştiremeyeceklerimiz var. Önce bunları fark edelim. Kendimizle ilgili düşünce kalıplarımızı değiştirebileceğimizi fark edelim. Ve yola koyulalım. Sanırım bunun için de bize umut lazım. O zaman umutlanalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.