Banu Pirinçcioğlu

Banu Pirinçcioğlu

UYUTMA KARARI?

İnsan sevdiğinden nasıl kolayca bir gecede vazgeçer?

Sevdiğini iddia eden insana bu sorum.

Şu çocuklarınızdan nasıl vazgeçiyorsunuz?

Belki de sevmiyorsunuz siz.

Terk edenlere değil bu sorum. Öldürenlere. Savaşmadan çocuğunu uykuya teslim edenlere.

Sizi anlayamam.

Anneme ağır hastalık teşhisi konulduğu zaman bir tek saniye bile aklımdan geçmedi tedavi denememek. Nasıl düşünebilirdim ki. İnsan sevdiğinden öyle kolay vazgeçer mi?
Nice ölümden dönen hastalar varken, mucizeler oluyorken, nasıl vazgeçilir?
Seversen vazgeçmezsin. Annenden, babandan, çocuğundan.

Peki ya köpeğinden?

Kalbi atan, kuyruğu sallanan, gözleri boncuk gibi bakan köpeğinden nasıl vazgeçersin?

Köpek diye mi? Karar verme yetisi yok diye mi? Hayatını iki dudağının arasından çıkacak tek kelimeye bağlamak üstün mü hissettiriyor?

Yaşasın mı ölsün mü? Bu kadar basit olabilir mi? Bir hayatın devamına karar vermek tek kelime olabilir mi?

Bir insanı bu kadar kolay öldüremiyorsunuz neyse ki. Ötanazi yasak çok şükür. Hayvanı öldürüyorsunuz ama. Karar verdim yaşamasın hasta hasta diyor ve çekiyorsunuz fişini.

Seneler önce dört patisi de kökünden kesilmiş köpeği hatırladınız mı? Onu yaşatmak için ne çabalar sarf edildiğini biliyor musunuz? Neden peki? Sizce dünya kadar insan o çocuk yaşasın diye niye çabaladı? Hiç hareket etmeyecekti, protez belki işe yaramayacaktı. Ama belki de yarayacaktı. Gözleri boncuk boncuk bakan, kalbi atan, yemek yiyen bir yavru köpekti. O yüzden nefesini kesmek kimsenin aklından geçmedi bile.

Bugün bir köpeği öldürdü sahibi. Felç oldu diye, değerleri de bozuldu diye, kalbi atan, nefes alan, umut eden köpeğinden vazgeçti. Çocuğunun psikolojisini düşündüğü için, daha da çok üzülmesin diye, ona emanet edilmiş dilsiz bir başka çocuğun nefesini kesme kararı aldı. Sanmayın ki aylarca uğraştı. Bir ay bile sürmedi çabası. Öylece karar verdi. Ona emanet edilmiş bir çocuğu, ben karar veririm ve kimse de karışamaz diyerek uyuttu.

Sınırsızca beddua edebilirsiniz. Ancak çözüm değil.

Sokakta bulduğumuz iki aylık felç olmuş kediyi uyutmadık biz. Allımızdan dahi geçmedi. Nefes aldığı sürece o hayat sürecek.

Herşeyi denedik, bir ay değil aylarca sürdü çabamız. Ve şimdi o yürüteci ile mutlu bir hayat yaşıyor.

Yıllar yılı çok sevdiğim sokak kedisi vardı, canım Fifi. Yaşlılıktan böbrekleri iflas etti. Yemedi içmedi. Yoğun bakımda kaldı. Ama sesimi duyunca kafasını kaldırdı, bana baktı, başımı elime yasladı. Uyutsamıydım sizce? Yemedi, şırıngayla yedirdim her gün gidip. Boğazından yemek geçti. Bırakalım artık dediler, fişini çekelim yani...

Olmaz dedim, asla. Gidecekse kendi gidecek. Kendi gitti.

Kimine göre boşa çabaydı benimkisi, boşa para saçmaktı.

Neyse neydi, ben elimdeki bir canın nefesini alma kararını nasıl verirdim? Tanrıyı oynamak heveslisi değildim.

Vazgeçemezsiniz. Kalbi atan, nefes alan canlıları öldüremezsiniz.

Bu kadar kolay olmamalı. Tamam sizi tutan bir kanun yok. Artık kalbinize, merhametinize muhtacız.

Vazgeçmeyin. Vazgeçmek istediğiniz noktada gidin derneklere, yaşatmak için çabalayan gönüllülere teslim edin. Terk edin hatta. Ama öldürmeyin. Umutlarını yok etmeyin. Yaşam hakkını elinden almayın.

Ne olacağını bilemezsiniz. Çıkmadık candan umut kesilmez.

Dört ayaklı çocuğunun fişini çekenler.

Ben eskimiş mobilyamı verirken daha çok düşünüyorum biliyor musunuz?

Yıllar yılı yaşanmışlık var, anılar var. Eskimiş kanepe bile olsa daha zor ayrılıyorum ben.

Bu kadar basit karar verme hakkına sahip olmamalısınız. Ama gel gör ki, bizim kanunlarımız bile bu çocukları korumaya yetmiyor. Maalesef vicdanlarınıza kaldık.

Sakat kalan, hasta olan çocuklarınızı öldürmeyin diye size yalvarır hale geldik.

İsterseniz terk edin ama öldürmeyin. Bırakın biz yaşatalım. Bırakın nefes olalım.

Ve hatta buradan hayvan hakları için savaşan yasal derneklere de bir çağrım var.

Veterinerlerin uyutma, yaşama son verme hakkı bu kadar kolay verilmesin. Bir gözün kararı değil belki kurul kararı olsun.

Elinde karneyi tutanın, öldürme kararı öyle kolay kabul edilmesin.

Bunun bir kurulu olsun, tartışılıp görüşülsün. Ve eğer bir hayvan artık gerçekten acılar içindeyse, nefes alan bir birkiye dönüştüyse,belki o zaman o kurul buna karar versin.

Tüm derneklere çağrımdır. Artık canı isteyen, kendi kendine karar verip can alamasın.
Lütfen.

Önceki ve Sonraki Yazılar