Yargıya Güvenmiyor(muş)uz!

WE DON’T TRUST IN JUDGE*
Hakimlere Güvenmiyor(muş)uz!

Uluslararası araştırma şirketi WIN/Gallup International’ın 60 ülkede 61 binin üzerinde kişiyle görüşerek gerçekleştirdiği “Kime güveniyoruz” araştırması sonucunda, TÜRKİYE’DE HER 2 KİŞİDEN 1’İ YARGIYA GÜVENMİYORMUŞ(!) 

Araştırmada en düşük güven ise politikacılar, yargıçlar, din adamları, bankacılar ve gazetecilere yönelik olarak tespit edildi. Araştırmaya katılanların yüzde 44’ü “Yargıçlara Güveniyorum” görüşünü belirtirken, yüzde 49’luk bir kesim de “Güvenmiyorum” dedi. 
YARGITAY BAŞKANIMIZINSA  AYNI KONUDA “ESKİDEN %70’Tİ ŞİMDİ 30 OLDU” DİYE AÇIKLAMASI VAR. 
Adliye’ye yolunuz hiç düştü mü? Düşmediyse de endişe etmeyin, bir gün elbet düşer. Yolunuz adliyeye düştüğünde, Hakimin arkasında yazan yazıya dikkat edin. Orada “Adalet, mülkün temelidir.” Diye yazar. Mülkten kasıt devlettir. Devletin temeli olan ADALETİ sağlamak için o kürsüye oturan da hakimlerdir. ARAŞTIRMA SONUCU İSE BİZE, Her 2 kişiden 1’inin hakimlere güvenmediğini söylüyorsa, o adalet nasıl sağlanacak?

Bir devletin temel görevi, ADALETİ ve GÜVENLİĞİ sağlamaktır. Adalet olmadan güvenlik, güvenlik olmadan da adalet olmaz, işin doğası gereği. 

Bağımsız mahkemeler o kadar önemlidir ki, hakimlerin bağımsızlığı ANAYASA ile düzenlenmiştir. Türk Anayasasına göre, devletin 3 temel erki vardır. Bunlar, YASAMA eşittir TBMM, YÜRÜTME eşittir Cumhurbaşkanı başkanlığında temsili ama fiilen başbakan ve devlet bürokrasisi olan YÜRÜTME ve Hakimler, savcılar, avukatlar, Mahkemeler yani YARGI. 

Bu üç erk, bir birini denetler ve sistemin sağlıklı işlemesi de bu denetime bağlıdır. Bir taraf ağır basarsa, saç ayağı bozulur. Denge bozulur ve işler içinden çıkılmaz hale gelir. 

ESKİDEN, ADLİ YIL AÇILIŞLARI YARGITAY’IN EV SAHİPLİĞİNDE YAPILIRDI. Adli yıl açılış törenleri de her yıl rutin bir devlet töreni şeklinde gerçekleşirdi. Yüksek Yargı sorunlarını yüksek perdeden dile getirİR, Cumhurbaşkanı ve Başbakan da biraz yüzleri asılsa da sorunları dinlerler ve sözler verilirdi. Yargının temel unsurlarından oluşan avukatları da TBB başkanı temsil eder, konuşmasını daha doğrusu eleştirilerini yapardı. 

Devletleri, kurum ve kurallar kadar gelenekleri de ayakta tutar. Bu gelenek artık Türkiye’de yok. Önce, uzun konuştu diye TBB başkanı törenlerden dışlandı, şimdi de ADLİ YIL AÇILIŞI, Yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanlığının ev sahipliğinde yapıldı. 

Yasama da Yürütme de melek gibi iyi niyetli olsalar ve Yargıyı etkilemek gibi hiç bir kasıtları olmasa da bu manzara doğru değil. Cumhurbaşkanı, adli yıl açılış töreninde olmalıdır. Ama misafir olarak. Yargı bağımsızlığı bunu gerektirir. 

Altta  bir resim paylaşmak istiyorum. ABD başkanı Obama’nın izleyenler tarafından ayakta alkışlanan konuşmasını, oturdukları yerden alkışlamadan, tepkisiz izleyen ABD’li yüksek yargıçlar! BU MANZARA, OBAMAYI küçültmüyor ama ABD YÜKSEK YARGIÇLARININ TARAFSIZLIĞINI pekiştiriyor. Obama da gücenmiyor bu duruma. Benim hakimim, benim savcım vs de demiyor zaten. Biz de ise yüksek yargıçlar, çay topluyor ve açılışı da Başkanlık sarayında yapıyor. Sizce hangi davranış, yargıya güveni arttırır? Hangisi %30’a düşürür?
 

14256824_10210726512067966_623053589_n.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.