Banu Pirinçcioğlu

Banu Pirinçcioğlu

Allah Korusun İnşaat Aş

Size bugün iki ülke ve iki bakış açısı anlatacağım.

Önce konuk ülke Almanya'dan başlayalım.

Arkadaşım Almanya'da inşaat işinde.

Çok uzun yıllardır müteahhitlik yapıyor.

Bundan bir kaç sene önce başlamak oldukları inşaat süresiz durdurulmuştu.

Nedenine çok şaşıracaksınız.

Tam işe başladıkları sırada, yeni bir tür kurbağa ve yavrularının orada yerleşmiş olduklarını görüyorlar.

İlgili kuruma bilgi veriliyor.

Bizdeki tarım ilçe gibi düşünün.

Hemen inşaat durduruluyor. Çünkü öncelik doğal yaşamı korumak.

Hayvanlar bu alanı terk edinceye kadar inşaat duruyor.

Yine aynı ülkedeyiz.

Arkadaşım yürüdüğü yolda bir gariplik fark ediyor.

Solunda trafik yolu, sağında da yeşil alan olan kaldırım kenarında 15 cm kadar bir yükselti eklendiğini görüyor.

Ve bir tabela.

Tabelada şu yazıyor "kaplumbağa için dikkat"

Yani orada kaplumbağalar yaşadığı için, yola çıkıp ölmelerini engellemek için yol yükseltiliyor. Olur da her şeye rağmen çıkar diye de uyarı veriyorlar.

Konuk ülke Almanya'ya şimdilik ara veriyor ve ev sahibi ülke Türkiye'ye geçiyoruz.

Yer İzmir, Atakent.

Okul inşaatı başlamış. İçerisinde futbol sahası, basket sahası, okul bahçesi, binası bulunan dev bir alan. Dört tarafı var bu alanın.

Resimlerinde de göreceğiniz gibi inşaatın bir kısmı telle çevrilmişken, bir kısmı da açık bırakılmış.

Biraz önlem alınmış gibi yapılmış, sonra vazgeçilmiş.

Merakım beni inşaata götürüyor. Çünkü o açık alandan içeri girmeye çalışan on yaş civarı üç çocuk yakalayıp dışarı çıkarıyorum. Oyun oynayacaklarmış.

En az üç metre derinlik kazılmış alanı olan yerde hem de.

Kazıklar, demirler ve en aşağıda bataklık gibi çamur denizi.

Çocuklar oraya düşer mi sizce? Düşerse ne olur peki?

Ölmez sağ kalırlarsa seslerini kim duyar?

Bunun paniğiyle yetkili arıyorum.

İnşaat şirketi kapıya adını yazmış, Arc inşaatmış.

Hiçbir yerde telefon kayıtları yok. Bulabildiğim iki Arc inşaatı arıyorum, ama o biz değiliz diyorlar.

Muhtara soruyorum, o da bulamıyor.

Gizemli inşaat şirketi.

Levhada bazı isimler yazılı, mimar, teknisyen gibi. Hepsini arayıp bulmaya çalışıyorum. Sosyal medya, linkedn gibi uygulamalara bakıyorum, yok.

İnşaata gidiyorum, belki bir insan bulurum ümidiyle.

Birileri kenar çitlerine birşeyler yapıyor.

Burası neden açık diyorum. Cevap şok edici.

Malzeme bitti diyor. Yettiği kadar yaptık, malzeme gelince kapatacağız.

Parodi gibi değil mi?

Sonra başka birini görüyorum. O da inşaat elektrikçisi.

Burası neden kapanmıyor diyorum.

Yapılacak diyor.

Çocuklar girerse ne olacak diyorum. Cevap tatmin edici.

Allah korusun!

Eh o zaman tamam.

Bu arada eklemek isterim ki, sol yanı için yarı önlem alınan inşaatın ön tarafında sıfır önlem var. Lebi derya giriş.

Fotoğraflara bakınız.

Arc, Allaha emanet inşaat.

Tam karşısında opera inşaatı var.

Şirket Avusturyalı bir firma.

İnşaat daha başlamadan her yer beton örüldü.

Kapılar sürgülü hale getirildi. Uzun atlama yapsanız giremezsiniz.

Karşıyaka Belediyesi dahil olmak üzere her yere bilgi verildi.

Dün geçtim, hala aynı. Ancak aradaki açıklığa bir takım yeşillikler atılmış. Kütükler koyulmuş. Caydırıcı. Türk tipi güvenlik de tamamlandıysa, artık rahat edebiliriz gibi.

Ama tabii inşaatın kocaman da bir girişi var. Orası yayla gibi. Ne kapı var ne tel. Yarı güvenlikli inşaat.

Bir örnek de Mavişehir 1. Etaptan gelsin.

Burada da mantolama yapılıyor. İskele kurulmuş. Yukardan patır patır betonlar süzülüyor.

Önlem ise naylon ip. O naylon ip şunu anlatıyor; burası tehlikeli bölge, girersen kafana taş düşer.

Anlamadıysan o da senin sorunun.

Çocuktur girer, hayvandır girer.

Yabancı ülke, kaplumbağası ölmesin diye ekstra önlem alıyor, bizimki Allah korusun diyor.

Olur da Allah korumaz, orada herhangi bir canlı ihmal yüzünden ölürse, bu yazı ve fotoğrafları delil olarak kullanıp hep birlikte suç duyurusunda bulunuruz.

Belki yetkilileri Allah korumaz da adalet cezasını verir.

image1.jpgimage2.jpgimage3.jpgimage4.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar