'Asgari' tartışma!

21 gün süren toplantılar, görüşmeler, konuşmalar vs. sonunda Asgari Ücret rakamı açıklandı.

Net: 17 bin 2 TL.

Öncelikle asgari kelimesinin anlamını bilmekte fayda var.

Asgari demek, ‘en aşağı, en düşük, en az, en azından’ demektir.

İş dünyası anlamında ise çalışana verilecek en az ücret anlamındadır.

11 bin TL olan asgari ücretin, yüzde 49 artışla, 6 bin lira daha artarak 17 bin TL çıkarılmasının rakamsal olarak üstünde durmayanlar; olayın ciddiyetini, o toplantıların, görüşmelerin, anlaşmaların demokratik sürecini bozmak isteyenlerin üzerinde durduğu ise ‘2 TL’!

İşçi kesiminin temsilcilerinin 18 bin TL olarak bekledikleri, ayın ortasında ise yeniden artış yapılması yönündeki talepleriyle kabul etmediği rakam, işveren tarafından ve hükümet tarafından kabul edilince masadan çıkan rakam 17 bin 2 TL oldu.

Bunun SGK prim ve vergilerle işveren için maddi yükü, 20 bin TL’nin de üstünde.

Ortada çok da tartışılacak bir durum, 30 bin TL asgari ücret beklerken, 17 bin TL verilen bir adaletsizlik yok.

Çarşı pazardaki fiyatları, çalışırken geçinmenin rakamsal olarak gerçekleri bu kadar ortada iken yüzde 49 artış gayet makul, gayet adil ve gayet yerinde oldu.

İşveren kesimde, kasaya giren paradan, çalıştırılan işçi sayısına göre eksilmenin daha fazla olacağı konusunda bir hayal kırıklığı olduğu kesin.

İşçi kesiminde ise bu parayla daha öncekine göre biraz daha iyi yaşama ve ihtiyaçlarını giderme şansı olacağı da kesin.

Eskilerin bir sözü vardır ve her zaman da bu söz, doğruluğunu ispatlamıştır.

‘Az verme hırsız yaparsın, çok söyleme yüzsüz yaparsın’

Aynı gemideyiz ve aynı hayatı, aynı şehirlerde, aynı sokaklarda yaşıyoruz.

Kimse kendisine mahsus alan yaratsa da, kendisini maddi ve manevi olarak adil olmayan dünyada güvende hissedemez.

Asgari ücret de adil olan bir durumun ortaya çıkmasına yardımcı olan bir mekanizma.

Hatırlamayanlara şöyle bir hatırlatma yapayım, asgari ücret diye bir mekanizma olmadığı yıllarda, işçi, işveren, yönetenlerin bir araya gelip konuşulmadığı zamanlarda işçinin maaşını işveren belirlerdi.

Az veren candan, çok veren maldan verir misali.

İşçi ile işveren arasındaki ücret politikasında bir taban yoktu.

İşveren tabanı belirler, işçi de kabul ederse çalışırdı, kabul etmezse işsiz kalırdı.

Asgari ücret mekanizması çalıştığından beri iş dünyasında işçi de, işveren de şu gerçeği kabul etmiş durumda.

Hiçbir işçi, asgari ücretin altında ücretle çalıştırılamaz.

Daha çoğunu vermek de işçinin yeteneğine, işverenin işçiye ihtiyacına, işçinin gördüğü işten kazandığına göre değişebilir.

Son sözüm.

Asgari dalga geçmenin, asgari kızmanı bir anlamı yok.

Asgari hayırlı olsun!

1200x675-cmsv2-8c410323-eaa8-53ed-a291-c11c47ba3c89-7689566-001.webp

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.