Pınar Yeşiltay Sevim

Pınar Yeşiltay Sevim

BENİ BENİMLE KIYASLA ANNE!

Kıyaslanan ve İkame Edilen Çocuk Psikolojisi

cf224cce-7d59-4ef4-8a71-18b60d6f1509-001.jpg

Düşünün bir gün eşiniz eve geliyor ve size iş arkadaşının eşinin harika yemekler yaptığını eşinin onun yaptığı yemekleri iş yerine bile getirdiğini ve onunla gurur duyduğunu ancak sizin yemeklerinizin arkadaşının eşinin yemeklerinden daha vasat olduğunu söylüyor. Hatta bu sözler ağzından öyle hırsla öyle talepkar öyle kendinizi kötü hissettiren bir tonda çıkıyor ki ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. 

Bu durumda tavrınız ne olur?

  • Özür dileyerek daha iyi yemek yapmayı deneyeceğinizi mi söylersiniz?
  • Öfkelenerek “Yapmıyorum işte” madem bu kadar isteklisin güzel yemek yapan birisi ile evli olmaya git ve kendine bir aşçı bul mu dersiniz?
  • Yoksa olayın kişiselleştirir, kendinize dert edinir, gece gündüz daha yemek yapmak için diğer hobilerinizden vazgeçerek “yemek kurslarını” mı araştırırsınız.

Kim olursa olsun çok rahatsız olacağı kesin. Verdiği tepki ne olursa olsun kişi kendini değersiz hissedecek, kıyaslandığı için üzülecek ve durumdan etkilenecektir. Oysa farkında mısınız kıyaslama yapılmasına tahammül edememekle birlikte yapmaktan geri durmuyor, özellikle de çocuklarımızı sıklıkla kıyaslıyoruz. Peki bu durumda çocuklarımız kendilerini nasıl hissediyor durup düşünmek gerek! 

Pek çok anne çocuğu sınavdan aldığı notu paylaştığında çocuğunun notundan fazla sınıfta daha yüksek puan alan kaç öğrencinin olduğunu öğrenmek istiyor. Konuyu artık otomatiğe bağlamış kendi notu ile birlikte daha annesi sormadan sınıf arkadaşlarının durumunu paylaşan öğrenciler tanıyorum ne yazık ki. Kendi çocuğunun başarısını ya da başarısızlığını bir başka çocuğu referans noktası alarak belirleyen veli sayısı hiç de az değil. Çocukların bunca yarış halinde, bunca agresif bir hırsla yetişiyor olmasının nedeninin ebeveynler olduğunu artık fark etmemiz gerekiyor. Yakın zamanda okuduğum Olivier Clerc’in “Olduğun Gibisin” adlı çocuk kitabını tüm anne babaların okumasını çok isterim. Yazar kitapta kahramanı minik tavşan üzerinden mesajını iletiyor, karşısına çıkan bir fareden büyük ama attan küçük olan minik tavşanın kendini diğer hayvanlarla kıyaslamak yerine olduğu gibi kabul etmesi gerektiğini konu ediyor. Sanırım çocukların en büyük ihtiyaçları kendileri olarak, kıyaslanmadan, değişmeden, değiştirilmeden büyümek.

Konu değiştirilmek, bir başkası olmaya zorlanmaya geldi madem "İkame Çocuk" Psikolojisi”ni çok güzel anlatan Salvador Dali örneğini de paylaşmış olayım sizlerle. “Ünlü sürrealist ressam Salvador Dali ikame bir çocuktur. Çocukluğundan beri kendinden önce ölen ve ismi kendisine verilen abisi Salvador Dali’den haberdar olmuş ve annesinin onun mezarı başında haftada iki kez ağladığına şahit olmuştur. Annesi ve babasının ölen Salvador hakkında anlattıklarını dinleyerek büyümüş ve sonunda ondan bambaşka biri olmayı seçerek onun ruhunu hayatından kovabilmiştir.. Melekler kadar güzel bir abinin kederi için sürekli göz yaşı döken ve ardından gelen çocuğuna da aynı ismi koyan annesi ona mezarda yatan Salvadordan farklı olabilmek için başka bir yol bırakmamıştır. O da sıra dışı, inatçı, ayrık otu gibi bir palyaço olmayı seçmiştir.”

Her çocuğun biricik ve özel olduğunu, kendi mizacı, tercihleri ve yetenekleri olabileceğini unutmamak gerekir. Aksi halde sürekli kıyaslanan, ikame kılınan bir çocuğun kendisi olarak mutlu bir yetişkinliğe ulaşabilmesi mümkün değildir. Birden fazla çocuğu olan anne babalar, her ne kadar ikisi/üçü de aynı anne babadan da olsa farklı özellikler barındırdıklarını bilirler ama konu başarı, eylem, davranış gibi konulara geldiğinde hepsinin aynı davranmasını beklerler. 

Hani hepimizin bildiği ve sıklıkla kullandığı bir aynim vardır “Karşındaki kişiye sana davranılmasını istediğin gibi davran” diye bilirsiniz, lütfen çocuklarınızı kıyaslarken eşinizin sizi başka bir eş ile kıyaslasa ne hissedeceğiniz gelsin aklınıza e mi?

Not: Yukarıda bahsettiğim kitap çocuk kitab olmakla birlikte her ebeveynin okumasını önerdiğim kıymetli bir farkındalık hikayesidir. İlgilenenler için kitap tanıtım bilteni aşağıdaki gibidir: 

Sen olduğun gibisin Ponpon, Ben seni olduğun gibi seviyorum!
Bak ben sana bir sır vereyim… Biri sana senin hakkında bir şey dediğinde sana kendisi hakkında da bir şey söylemiş olur.
Pozitif ve şiddetsiz iletişim hakkında harika bir hikaye.
Le Pelerin

Küçüklerin birbirini anlamasına ve çatışmalarını şiddetsiz iletişim aracılığıyla çözmelerine yardımcı olacak, pedagojik açıdan güçlü bir hikaye. Hem küçüklere, hem büyüklere!

La Classe Maternelle


Pınar Yeşiltay Sevim

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.