İNSANIZ İŞTE

Denizi olmayan dalgaydım,

Gökyüzüsü olmayan bulut...

İnsanız işte!

Yanılgılarımızın pişmanlıklarını yaşıyoruz. Sıralı değil yaşam, her mutlu anın hesabı sorulurken, dökülen gözyaşlarında boğulan canı kimse görmüyor.

Hayat diyoruz, savaş yaşıyoruz.

Kalplerin boş odalarında kaybolurken, soğuk duvarlarına yaslayıp, kendimiz ısıtmaya çalışıyoruz yüreklerimizi. 

İnsanız işte!

Zaman bir tek yürekte geçmiyor, beden yaşlaştıkça çocuk yanımız hırçınlaşıyor. Hırçınlaştıkça da sıkıştırıyor canı ve zaman geliyor kendine bile yetemiyorsun.

Yetim oluyorsun,

Öksüz oluyorsun,

Kendi hayatına yabancılaşıyorsun.

Uzaktan bakıyorsun bir süre, tekrar içine girmekten korkuyorsun. Kendin için hiçbir şey yapamıyorsun.

Korkuyorsun,

Korktukça da geç kalınmışlıkların daha büyük pişmanlıklar doğuruyor ellerine. Aldıklarının hesabını ödetirken yaşam, verdikleri kalıyor kursağında, ve üstelik verdiklerinin hesabı da soruluyor sana.

Hayat bu, hiç adil değil!

İnsanız işte!

Sırf nefes alıyoruz diye kanıyoruz,

Yaşadığımızı sanıyoruz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.