Banu Pirinçcioğlu

Banu Pirinçcioğlu

İYİLİK KAZANSIN

Kötü karaktere hayranlığımız nereden gelir?

Hiç merak ettiniz mi veya farkında mısınız? Kötülerin ne kadar çok seveni, müridi olduğunu görüp merak ediyor musunuz?

Ben çok merak ediyorum. O kadar merak ediyorum ki bir de buna kafa patlatıyorum, neden neden diyorum.

Endişe verici çünkü.

Dünyada kötülüğün artışı tamamen buna bağlı olabilir.

Kötünün neden çok seveni olduğunu anlarsak eğer belki kötülüğe de çare bulabiliriz.

Hiç dikkat ettiniz mi, mesela bir film veya dizinin kötü karakterinin ne kadar çok hayranı var.

Kötü kazansın isteyenlerin sayısının farkında mısınız?

Sokağa çıkıp toplumu incelemenize veya anket yapmanıza gerek yok.

Twittera girin. Gündemdeki bir diziye veya filme açılmş taglere bakın. En kötü karakterin kazanmasını isteyen binlerce kişinin yorumunu okuyun.

Sonra düşünün bakalım, neden?

Tom ve Jerry izleyip büyüyen nesiliz biz. Tom kötülük yaptıkça Jerry kazansın isterdik.

Sonra birşey oldu. Ve gelen nesil Tom kazansın istemeye başladı.

Biryerde bozulduk ama nerede? Ve neden?

Çok basit gibi mi görünüyor? Alt tarafı bir film mi diyorsunuz?

Bence hiç o kadar basit değil.

Etrafımızda kötülük hızla çoğalırken kötülüğe hayranlığın sebeplerini bulmalıyız.

Ben bu durumu hiç masum bulmuyorum.

Yedisindeki çocuk da kötü kazansın istiyor, ellisindeki yetişkin de. Endişe verici.

Kötünün gücü mü etkileyici?

O güce sahip olmak çekici mi geliyor? Bence mesele güçle alakalı. Güce sahip olmak çekici geliyor. Güçlü olmak, ezmek, eziyet etmek fevkalade keyif verici görünüyor.

Kötü olunca güçlü, güçlü olunca da önemli hissediyor olmalı.

Bu nedenle, kedi fareyi yakalasın canına okusun istiyorlar.

İyi olmayı, iyinin yanında olmayı hatırlamamız lazım.

Gücün değil, iyiliğin gücüne tapmamız lazım.

Kötülük yapınca değil, iyilik yapınca hissedilen huzuru hissetmemiz lazım. Bunu anlatmamız, öğretmemiz lazım.

Daha çok anlatmalıyız, daha çok konuşmalıyız.

Durum o kadar vahim ki, her paylaştığımız yazıda, her konuştuğumuz sözde dikkatli olmalıyız. Kendimize görev edinmeliyiz. Hepimiz birer kamu spotu olmalıyız.

Üç yaşındaki çocuğa da annesine de gerekirse biz öğretmeliyiz.

İyiliğe çok ihtiyacımız var. İyi olmayı hatırlayıp öğretmeye bugünden başlayalım mı?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar