İzmir’in en bilindik, en eski tarihe sahip semtlerinden, caddelerinden, yollarından ve yokuşlarından birinin adıdır İkiçeşmelik. semtin tarihine bakıldığında Hacı Halil Efendi Camii’nin 16’ıncı Yüzyıl’da inşa edildiği, İkiçeşmelik Camii’nin de 1734’te yaptırıldığı biliniyor. Semte adını veren iki çeşmenin tarihine bakıldığında da burada hayatın çok önce başladığı ortaya çıkıyor.

İkiçeşmelik Yokuşu’nu Öğretmenevi’ne doğru tırmanırken solda, beyaz badanalı bir istinat duvarında üst üste iki çeşmenin bulunduğunu görmüşsünüzdür. Belediye kaynaklarına bakıldığında, bu çeşmelerin Damat İbrahim Paşa tarafından 1720 yılından önce inşa edildiği, suyunun Damlacık Deresi’nden geldiği yazıyor. Üstteki çeşmenin üzerinde ise 1768 tarihi okunuyor.

4 şeritli trafik yolu oldu

Eski yapıların ana cadde haline gelen yolda sağlı sollu olarak doludur. Eskiden İkiçeşmelikten aşağı Kemeraltı’na doğru inmek, deniz kenarında Kordon’an geçerek Kemeraltı’na girmek gibi, sık kullanılan güzel bir yoldu. O yol zamanla genişledi ve iki yukarı, iki aşağı inen, dört şeritli araç trafiğine sahip oldu. Arabaların sık kullanmasıyla da o gezerek, yürüyerek gidilen yol olmaktan da çıktı. Sonra trafik arttı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi caddedeki trafikle başedebilmek için günün belirli saatlerinde yolun üç şeridi ya inişe ya da çıkışa ayırmaya başladı. Bunun için caddenin üstüne üç ayrı büyük elektronik levhalar koydu. Levhalarda kaç şerit gidileceği araç sahiplerine ışıklandırılarak gösterilmeye başladı. Spotcular bütün dükkanları aldı Derken İkiçeşmelik caddesinde dökülen,bakım yapılmasını, yeniden yapılmasına izin verilmeyen dükkanlar tek tek elden çıkarılmaya başlandı. O dökük dükkanları ise, ikinci el ev eyşalarını alıp, başkalarına birinci el haline getirip satan SPOTCULAR almaya başladı. Spotcular, o küçük dükkanlara büyük eşyaları sığramayınca önce kaldırımları o tarihi caddenin iki metrelik kaldırımlarını işgal etmeye başladılar. Kaldırımlar beyaz eşya mağazası ve sandalya pazarı gibi olunca, yanlarında kaldırımda yürümek hem imkansız hem de riskli olmaya başladı. Spotcular caddeyi de işgal etti Sonra SPOTCULAR, altlarına aldıkları birer sandalye ile kaldırımın diğer kenarına çöreklenerek orayı da işgal etttiler. İnsanlar kaldırımda yürübilmesi artık fiziki olarak da, psikolojik olarak da imkansız hale geldi. Derken, en son bir hamle ile 4 şeritli İkiçeşmelik Caddesi, iki şeride düştü. Yolun sağına ve soluna, her an bir eşya satar ve yükleriz düşüncesiyle koca koca kamyonetler park etmeye başladı. Yolun doğal işgal gelişmesiyle iki şerite düşmesi üzerine, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yolun kaç şeritte gidiş, geliş olduğunu gösteren tabelası da artık yanmaz oldu.Kaldırım işgaliyesiyle başedemeyen, yolun kapatılmasıyla başedemeyen İzmir Büşükşehir Belediyesi, İkiçeşmelik Caddesi üzerinde kanuni haklarından ve yaptırımlardan elçekti. Trafik polisleri de caddeden ellerini çekti İzmir Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü de, İkiçeşmelik Caddesi’den çekilme kararı aldı. Yolun sağında ve solunda her ne kadar park edilmez tabelaları konmuş olsa da, trafik polisleri, SPOTCULAR’ı rahatsız etmemek adına, Çankaya Katlı Otoparkı’ndaki trafik ışıklarından yukarı çıkıp, kanun gereği bir denetleme ve ceza uygulaması yapmama kararı aldılar. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, İzmir Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi’nin el çektiği İKİÇEŞMELİK Caddesi’de İZMİRLİLER, tek şeride düşen yolda kurbanlık kuzular gibi yavaş yavaş inip, çıkmaya, kaldırımlarında değil yolun kenarında yürüyerek gitmeye alıştı.