TÜRK VATANI’NIN TAPUSU; ‘MİSAK-I MİLLÎ’

Değerli Okurlar;

Türk Târih Kurumu tarafından Ocak ayının son günlerinde hazırlanan ‘Mîsâk-ı Millî’ ile ilgili kısa film, bir mini belgesel formatında, târih severler başta olmak üzere tüm Türk halkı için o meşhûm günlerin yâd edilmesi ve aynı millî bilincin canlandırılması amacıyla mümkün olan her mecrâda yayınlandı.

C:\Users\Sefa\Desktop\misak_i_milli_harita-1024.jpg

Anadolu’da ilk kıvılcımları çakılmış bulunan ‘Kurtuluş Hareketi’nin henüz altı ayı devirmiş bulunduğu sırada, Mustafa Kemâl ve kadîm dostları tarafından yürütülen baskılar netîcesinde, ‘Son Osmanlı Mebusân Meclîsi (Meclîs-i Mebusân)’ almış olduğu çoğunluk karârı ile Mîsâk-ı Millî kararlarını tüm dünyâya îlân etmiş oluyordu. Yüz yirmi bir vekîlin imzâsı ile hayat bulan kritik kararlar, Türk milletini yeryüzünden büsbütün silmek maksadı ile bir araya gelen yedi düvele karşı son bir güç ile son kez meydan okunacağını haykırmaktaydı!

Mîsâk-ı Millî kararlarının asıl plânlayıcısı ve an îtibârıyla perde arkasında yer alan Mustafa Kemâl komutasındaki ‘Anadolu Hareketi’, bu noktadan sonra artık tamâmen ön saflara çıkacak; düşman ve hempaları ile doğrudan yüzleşecekti… Vatanın ‘bölünmez bir bütün’ olduğu vurgusunu kalıcı olarak akıllara kazıyan Mîsâk-ı Millî kararlarına dâir söz konusu filmde yer alan ifâdelere kulak verelim:

‘‘Âdetâ dünyâya bir haykırış olan Mîsâk-ı Millî, kurulacak olan yeni devletin hangi sınırlar çerçevesinde olacağının altını çizen yegâne belgedir. Buna göre, bugün sınırlarımız içinde olmayan İslâm ahâlînin çoğunlukta yaşadığı güney beldeleri; Batum, Batı Trakya, adalar, Selânik’e kadar olan bölgelerin millî andın sınırları içerisinde olduğu görülür. Mîsâk-ı Millî, Îtilâf Devletleri’ni rahatsız etmişti. Ezcümle İstanbul, resmen ve fiîlen işgâl edildi; Mebusân Meclisi dağıtıldı, vekiller hapis ve sürgün yoluyla İstanbul’dan uzaklaştırıldı. İstanbul’da yaşanan bu vahîm olayları tahmin ve tâkip eden Gâzî Mustafa Kemâl, arkadaşlarıyla Ankara’da bir meclis kurulmasına karar verdi ve üç ay gibi kısa bir sürede, Türkiye Büyük Millet Meclîsi açıldı.’’

C:\Users\Sefa\Desktop\misak-i-milli.JPG

Gerçekten de müthiş bir prodüksiyon ile ele alınan Mîsâk-ı Millî’nin ardında yatan açık, somut amaçlara dayalı maddelerden en kritik olanı ise hiç şüphesiz bu madde olmalıdır:

‘‘Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzâlandığı sırada işgâl edilmemiş bölgeler, Türk yurdudur, parçalanamaz. Kars, Ardahan, Batum’da, gerekirse referanduma gidilecek, ateşkes sırasında hudut içinde ve dışında olan İslâm ahâlîsinin geleceği, referandumla belirlenecek; Batı Trakya’nın da geleceği referandumla belirlenecektir. İstanbul, Çanakkale Boğazı ve Halîfe’nin güvenliği sağlandığı takdîrde, boğazlardan geçişe izin verilecek; azınlıklara, diğer ülkelerdeki Türk azınlığa tanınan haklar kadar hak tanınacaktır. Son olarak siyâsî, mâlî ve adlî gelişmemizi engelleyen sınırlamalar, kabûl edilmeyecektir.’’  

C:\Users\Sefa\Desktop\ataturk-dua_6964.jpg

Bugün de aynı önemi hâiz Mîsâk-ı Millî kararları, Türk varlığının yok edilmesinin önünde duran en büyük ve güçlü engel olarak, yine ona inanan ve yaşatan Türk milleti eliyle başarıya ulaştırılmış bulunmakta; tartışmasız bir biçimde de ‘Türk Vatanı’nın tapusu niteliğini taşımaktadır.   

Esen kalın…

 

SEFA YAPICIOĞLU


 

Önceki ve Sonraki Yazılar