Yine Kadın Cinayeti! Yine Erkek Şiddeti!

Yeni yıla girerken şöyle güzel şeyler düşünmek, güzel şeyler istemek, güzel şeyler beklemek ve güzel şeyler yazmak istedim ama gelin görün ki, yaşadığımız dünya, tanık olduğumu olaylar ve duyduğumuz haberler insanın içini karartıyor, umudunu yıkıyor, gelecek yıllar için korkularını daha da arttırıyor.

Bayraklı ’da 22 yaşındaki genç bir kız, tartıştığı erkek arkadaşı tarafından hem vuruluyor hem bıçaklanıyor ve hayatını kaybediyor.

Limontepe’de iki çocuk annesin kadın, evde 5 yaşındaki çocuğunun gözleri önünde kocası tarafından bıçaklanarak öldürülüyor, 12 yaşındaki oğlu okuldayken.

Lanet olsun erkek şiddetinin böylesine acımasız, düşüncesiz ve kendisi dâhil bütün insanların hayatını karartan haline.

Neyin kafasını yaşıyorsunuz ki, bir arada olmayı kabul ettiğiniz kadınların ayrılma veya farklı düşünme mantığını kabul edemiyorsunuz.

Sizin o erkeksi kafanız, bir kadını öldürdüğünüzde bütün insanların sizden korkacağını, bütün kadınların sizi adam sanacağını, her şeyin tam da düşündüğünüz gibi güllük gülistanlık olacağını, istediğiniz gibi olacağını nasıl düşünüyor.

En hafifinden 25 yıl cezaevinde kaldığınızda, en düşüğünden 50 yaşında cezaevinden çıktığınızda mı anlayacaksınız yaptığınız şiddetin hiç kimseye bir şey kazandırmadığını, aksine kendinizde dâhil herkese çok şeyler kaybettirdiğini?

O genç kızı hayattan alan erkek şiddeti, bundan sonrası hayatını değil o sokak, o gökyüzünü bile görmeye hasret kalarak geçirirken, boşa giden ve biten ömründe kim bilir kaç kere pişmanlıklar duyacak.

O genç kadının hayatını alan erkek şiddeti, bir hayatı almakla kalmayıp, bir hayatı cezaevine göndermekle kalmayıp, iki çocuğun da annesiz, babasız büyüyerek hayatı tutunmaya çalışacağını nasıl düşünmez.

Bir anlık öfke mi?

Hiç sanmıyorum!

Erkek olarak güçlü olduğumuzu düşünmemiz, erkek olarak şiddete eğilimi içinde olmamız, erkek olarak bir kadın kadar geniş ve ileri görüşlü olmamamızın nedeni bu.

‘Yuvayı dişi kuş yapar’ diyen o anlamı derin sözün arkasına ‘Yuvayı erkek kuş yıkar’ demek en mantıklı sonuç.

Kişisel düşüncem, erkek şiddeti artık bir ruhsal hastalık, sağlıksız bir düşünce olarak tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak tespit edilmeli, tedavi sürecine dahil edilmeli.

Tıpkı deli raporu gibi şiddet eğilimi içindeki erkeklere de ‘ŞİDDET RAPORU’ verilmeli.

Bu rapor sayesinde o geniş düşünen, ileri görüşlü kadınlar, adam olmayan adamlarla muhatap olmama yoluna seçerek, kendilerini ilişkiyi kabul ederek tehlikeye atmazlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.