Aysel Ateş Abdullazade

Aysel Ateş Abdullazade

Hayat pusulası

Her bireyin özgür ve kendine özgü düşünceleri olmalıdır. Mutlaka olmalıdır. Bu düşünceler zaman aşımına uğrayabilir, değişebilir. İnsan ebeveyn olunca daha çok empati yapabiliyor. Bu yüzden fikirleri değişime maruz kalabilir. Fakat yine kendine özgü ve özgür iradesi ile hayat amacını, yaşam yolumu çizmelidir. 

Kendimden örnek vereceğim her zamanki gibi. 

Ben 18 yaşını dolduran bireylerin yalnız yaşaması taraftarıyım. Hayata atılan birey kendini gerçek hayatın içinde bularak yaşamanın yollarını arayacak; çalışmak, kendi ayakları üzerinde durmak, hayatını yönlendirmek onun için yaşam pusulasına dönüşecek. 
Bunu söylediğimde, evladın olunca fikrin değişecek derlerdi. Evladım da oldu. Bir kız annesi olarak yine aynı düşüncedeyim. Ve ben 16 yaşımda hayata atılan ve bu yaşımdan beri yalnız yaşayan biriyim. Düzgün eğitim ve terbiye varsa insan kaç yaşında olursa olsun kendini kaybetmez. 

Evlilik yaşı kişiye göre değişir. Böyle kurallı bir rakam kriter olarak belirtilemez. Her kişi yaşam tarzına, yetişme şekline göre evliliğe farklı yaşlarda hazır olur. 30 yaşında biri evliliğe hazır olmadan yaşı geçiyor algısı ile evlendirilmemeli mesela. Evlendirilmek kelimesi bile çok absürt. Birey, ancak kendi tercihi ve isteği doğrultusunda evlenebilir. 

Kadın veya erkek farketmeksizin boşanmak asla ahlaksızlık olarak algınamaz. Doğru kişiyi ve doğru evliliyi bulana kadar bu rakamın önemi yoktur. Ve herkesin hayatı kimseyi ilgilendiremez. 

Kızım/oğlum istediği kişi ile istediği zaman evlenebilir. Onun tercihlerini asla sorgulamam. Dini görüşü ve uyruğu farketmeksizin istediği kişiyi hayatına sevgili/eş olarak alabilir ve ben buna karışmam. 

Dini görüşü farklı olan, deist, ateist olan kişileri hayatımda elemek için sıraya almam. İnsanlara, Tanrı ile arasında olan özel bağa göre değer vermem çünkü. O onun özelidir, beni ilgilendirmez. 

Üniversite okumak bir zorunluluk değildir. Önemli olan koluna bir "bilezik" geçirmektir. Tüm hayatın boyunca o bilezik seni aç bırakmasın diye. Evladıma üniversite yıllarını yaşaması, öğrenci olmanın havasını tatması için sadece bunu önerebilirim. Kendine bir iş kurmak isterse en büyük destekçisi olurum. 

Bedenini para için satan tüm insanlar kötü değildir benim için. Onları hayata kazandırmak için elimden geleni yaparım, yaptım. 

Aynı zamanda hapis hayatı yaşamış birini de topluma kazandırmak adına birşeyler yapılmalı düşüncesindeyim. (tecavüz, taciz ve kadın cinayeti işleyenler hariç) 

Onlardan korkmak, onları dışlamak insan hayatını mezara gömmektir. 

Evladımı bana baksın diye büyütmüyorum ve asla ondan böyle bir beklentim olmayacak. Çünkü ben onu, onun isteği doğrultusunda değil, kendim istediğim için dünyaya getirdim. Onun omuzlarına böyle bir yük bırakmak bencillik olur. 

Çocuklarımıza kendi ana dilinden başka en az iki dil öğretmeliyiz. Ve onlara yaşadığı ülkeden başka dünyada olan diğer ülkelerin de kapısını açmalıyız. En azından gezip görmek, bakış açısını büyütmek amacı ile. 

Her zaman köprüleri yakmaya hazır olmalı bir insan. Özellikle kadınlar. İstenmediği yerde durmamalı kimse. Her kadının içinde mutlaka bir güç var. Yeter ki farkında olsun o gücün. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar