Banu Pirinçcioğlu

Banu Pirinçcioğlu

HAYATIN ADALETİ

İnsan olmaktan utandığım zamanlar yaşıyorum.Yaptıklarına, yapabildiklerine ve yapabileceklerine olan korkum çok büyük.

İnsandan hoşlanmıyorum.

Sevgisini, merhametini, saygısını yitirmiş insanı sevmiyorum. Kendini kaf dağında gören ve herşeye hükmedebileceğini zanneden insandan nefret ediyorum. Bir çoğunuzdan utanıyorum.

Kendi elleriyle bir markete giden, et alan, onun üzerine kimbilir hangi cehennemden satın aldığı zehiri, yine kendi elleriyle ete bulayan ve ayaklarıyla yürüyerek köpeklere gidip o etlerle onları zehirleyen insan. Düşünebilen, beyni çalışan insan. Ellerini, ayaklarını, beynini bunu yapmak için kullanan insan.

Sana olan duyguma nefret demek hafif kalır.

O ellerinin yanması, ayaklarının kopması içimi soğutmaz. Günlerce, aylarca işkence çekmeli, öldürün beni diye yalvarmalısın. Belki o zaman.

Küçücük bebekler organları yanarak öldüler çünkü. Siz hiç zehirlendiniz mi? O zehir size neler yaşatıyor biliyor musunuz?

Belki tadına bakmalısınız. Ama bakmazsınız. Çünkü kötüsünüz zaten. İçinizde herhangi bir iyilik barınmıyor. Beyin var ama çürük. İşe yaramaz. Anlatılanı anlamaz, empati yapamazsınız.

Küçücük bebeklere acı çektirdiniz. Hiç bir suçu olmadan orada yemeğini yediği için mutlu olup kuyruğunu sallayan bir köpeğin çırpınarak ölmesine neden oldunuz. Zehir koyan elleriniz yanıp tutuşmalı. Mesela başınıza öyle felaketler gelmeli ki sizin, ölmeye duacı olun.

Midenize giren her lokma zehir gibi içinizi yakmalı. Bir yudum su içemez hale gelmelisiniz.

Yaptığınız kötülüğün bir bedeli olmalı. Yok, adalet tarafından bahsetmiyorum ben. Ceza çekilir, çıkılır. Mesele değil.

İlahi, ruhi adaletten bahsediyorum ben. Yaşattığını yaşatmadan öldürmeyen adaletten.

Severim onu. Pek güzeldir. Hiç şaşmaz. Cezası verilmemiş suçluyu hiç görmedim.

Bak bunca yıllık insanım, garanti veririm ki hesap sorar. Neyle can yaktıysan onunla vurur muhakkak. Hemen ertesi gün yapmaz, az bekler. Seneler sonra kestiği cezalar gördüm. Tam unuttu dediklerimin cezasını öyle güzel kesti ki. Tanısam gidip boynuna sarılıp öperdim. Kimse o adalet sağlayan güç, burdan en büyük teşekkürüm ona.

İşte bu güzel ve kaçışı olmayan adalet canınıza okuyacak sizin. Bir de kötü haberim var, sülaleniz de dahil olacak. Öyle çünkü, sırf sana değil sevdiğin kim varsa ona da yapıyor gerekeni. Belki onlar suçsuz belki günahsızdır ama onların da suçu seni sevmek. O yüzden hep birlikte canınıza okuyacak o adalet.

Kıvranarak, can çekişerek öleceğiniz bir gerçek. Biz belki sizi hiç tanımayacağız ama bileceğiz ki o ceza verilecek.

Öldürdüğünüz, nefesini çaldığınız köpeklerin gözyaşı yaşadığınız müddetçe size huzur vermeyecek.

Çırpınan minicik bebeğin çektiği acı kabusunuz olacak. Elleriniz pek çok dert görecek. Ayaklarınız kırılmaktan beter olacak.

Eminim bundan.

Neye inanırsanız inanın. Allah, tanrı, put yani inancınızın ne olduğu hiç önemli değil.

Sistem bu. Yaşattığını yaşarsın. Hatalarını tek tek ödersin. Yanlışlarından çok daha büyük bedellerle geri ödersin.

Böyledir bu işler.

Hayvan işaretleme haritanızla birlikte yanacaksınız. Bunu bilmek içimi rahatlatıyor. Elbette içeri tıkılıp bir daha gün yüzü görmemenizi de isterdim. O da şahane olurdu. Ancak ona dair bir umudum yok.

En azından gerçek adaletle karşılaşacak olmanız beni mutlu ediyor.

Hayatın size hazırladığı sürprizlere hazır mısınız köpek katilleri?

Önceki ve Sonraki Yazılar